Hem bu hem de geçen gece bir başkası daha bana yalancı dedi ve "kesinlikle gerçek Chanel" çantamla o kevaşeyi yere yapıştırdım. | Open Subtitles | ذلك وليلة أمسٍ, أحدٌ ما دعاني "كاذبة". أنا قمتُ بضربِ ذلكَ الرجلِ, بحقيبتي الضخمة! |
Ben çantamla burada oturuyorum. | TED | أنا واقف هاهنا بحقيبتي. |
Ben de çantamla ona vurdum. | Open Subtitles | لذا ضربته بحقيبتي علي رأسه |
Ayaklarımın arasında kabin çantamla, güvenlik ve ön kontrolden tekerlekli sandalyede geçirildim ve biniş kapısına ulaştım. | TED | مع حقيبتي المحمولة بين قدمي، دُفعتُ عبر الأمن، ووصلت إلى بوابة العبور. |
Tercihen çantamla uyuyabileceğim bir yer. | Open Subtitles | يفضل واحدة حيث أنام فيها مع حقيبتي الملصقة بجسدي |
Cüzdanımı ve telefonumu, çantamla birlikte kaybettim. | Open Subtitles | لقد أضعت حقيبتي و التي بها محفظتي و هاتفي |
çantamla ne yapıyorsun sen? | Open Subtitles | ماذا تفعلين بحقيبتي ؟ |
Dinle, Caleb, çantamla ne yapıyordun? | Open Subtitles | أصغ (كايلب) .. ما الذي فعلته بحقيبتي ؟ |
Hayır, kendi çantamla başa çıkabilirim. | Open Subtitles | -لا، أستطيع الاهتمام بحقيبتي |
Çok zeki ortağınızın, Jonas Siedel'in öldürülmeden saatler önce benim çantamla çenesine vurulmasını söylemesi dışında. | Open Subtitles | وأيضاً ستخبرك العبقرية هنا أنّ من ضرب (جوناس سايدال) على فكّه بحقيبتي... -فعل ذلك قبل عدّة ساعات من موته . |
Mühendislikte master yaptım ama hâlâ Scott Kapinski'nin çantamla birlikte beni buraya nasıl sığdırdığını çözemiyorum. | Open Subtitles | لدي شهادة ماجستير بالهندسة و ما زلت غير قادرا على إكتشاف كيف تمكن سكوت كابينسكي من وضعي انا و حقيبتي بالداخل |
Evet. Jimnastik çantamla başlayalım. | Open Subtitles | نعم, لنبدأ بالحديثِ عنِ حقيبتي الرياضية المخصصة للنادي |
Gidelim hadi. Masadan çantamla anahtarlığımı alır mısın? | Open Subtitles | سنغادر , هلأ قمتي بإحضار مفاتيحي و حقيبتي من الطاولة |
çantamla spor ayakkabılarını koyduğum poşeti al. | Open Subtitles | أحملي حقيبتي وهذه الحقيبة مع الاحذية الرياضية |
Geride bıraktığım tek hediyelik eşya çantamla birlikte gitti. | Open Subtitles | كلُ التذكارات التي تبقتْ لي، رحلتْ بعيداً مع حقيبتي. |
çantamla paltomu bıraktığıma eminim. | Open Subtitles | اعلم انني تركت جاكيتي و حقيبتي |
Emmeline'e tıbbi çantamla, ilaç kutumu getirmesini söyle. | Open Subtitles | دع "إيميلين" تحضرُ لي حقيبتي الطبية وصندوقَ ادويتي |