Bu video,bence,size anlatmaya çalıştığım konuyu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. | TED | هذا الفيديو-في اعتقادي-يساهم في توصيل الفكرة التي أتحدث عنها بشكل كبير |
Bu çocukların 10 yıl önce almış oldukları bu işler büyük çapta otomatikleşiyor veya teknoloji tarafından çarpıcı bir şekilde değişiyor. | TED | والوظائف التي كان قد يحصل عليها هؤلاء الأطفال قبل 10 سنوات استبدلت بآلات على نطاق واسع أو تغيرت بشكل كبير بفعل التقنية |
Problem bu virüsün ara sıra çok çarpıcı bir şekilde mutasyona uğrayıp, aslında yeni bir virüs haline gelmesi. Böyle durumlarda pandemiler oluşuyor | TED | أتعلمون, المشكلة هي لو تحور هذا الفيروس كل فترة بشكل كبير, سيصبح كأنه فيروس جديد كُلياً ثم يصبح لدينا وباءا. |
Ama sonradan Einstein geldi ve çarpıcı bir şekilde, uzay, zaman ve yerçekimi hakkında bilinenleri değiştirdi. | Open Subtitles | لكن ثم,جاء اينشتاين وراجع بشكل مثير نظرتنا للفضاء والوقت والجاذبية. |
Ama daha sonra, şansı çarpıcı bir şekilde dönmüştür. | Open Subtitles | لكن بعدها تغير حظه بشكل مثير |
Yani 2020 itibarıyla bazı ülkelerde hala iş gücü fazlası göreceğiz, örneğin İtalya, Fransa, ABD ama bu tablo 2030'da çarpıcı bir şekilde değişecek. | TED | بحلول 2020، ما زلنا نرى لدى بعض الدول فائضًا بالعمالة، كإيطاليا وفرنسا وأمريكا، لكن الصورة ستتغير بشكل كبير بحلول 2030. |
Tabii çarpıcı bir şekilde yanlış değerlendirmediysem. | Open Subtitles | ما لم أخطئ بشكل كبير في هذه الحالة. |
(Gülüşmeler) Ve göreceksiniz ki bu sene ekilen mısır geçen senekine göre çarpıcı bir şekilde artacak, ve daha fazla habitatları olacak, çünkü ethanol'un bize yardımcı olacağına karar verdik. | TED | (ضحك) وسترون كمية الذرة المزروعة هذا العام سترتفع بشكل كبير عن العام الماضي وستكون هناك مساكن أكثر لأننا قررنا أن الإثانول سيساعدنا |