Milyonlar içinde kaybolan tek kişinin ben olduğumu bilmenin korkusunu çarpıcı bir biçimde temsil ediyor. | Open Subtitles | بشكل مثير يمثل الخوف من معرفة أنني شخص ضال من بين الملايين |
Küresel ticaret çarpıcı bir biçimde gelişti, ancak Panama Kanalı,... | Open Subtitles | التجارة العالمية تنمو بشكل مثير ولكن قناة (بنما) إحدى أكثر |
Melbourne'da hem şeritli yollar yapıp hem de karbondioksit ve enerjiyi çarpıcı bir biçimde düşürdükleri gibi, şehirlerdeki yaşanabilirliği ve yaratıcılığı önemli ölçüde geliştirememiz için hiç bir neden yok. | TED | ليس هناك أي سبب يمنعنا من تحسين قابلية الحياة والإبداع في المدن بشكل مذهل كما تم فعله في ملبورن بإنشاء مسارات ضيقة للمشي وبنفس الوقت خفضوا انبعاث غاز ثاني أكسيد الكربون واستهلاك الطاقة. |
Bu arada eğer nükleerle ilgili tahminleri de buraya eklerseniz, özellikle çoğunun daha güvenli, kabul edilebilir ve karşılanabilir nükleer formlara ulaşmak için yaptığı çalışmaları da düşünürseniz, bu, çok daha çarpıcı bir biçimde değişebilir. | TED | وبالمناسبة، لو أضفتم التوقعات للصناعات النووية هنا، لا سيما لو فرضتم أن العديد يعمل على ذلك في محاولة للتحول لما هو أكثر قبولاً وأمناً، وأشكال نووية بأسعار معقولة أكثر، يمكن لهذا أن يتغيرحتى بشكل مذهل أكثر. |