6. Caddedeki çocuğa çarptık mı? | Open Subtitles | هل صدمنا الولد الصغير على الشارع السادس؟ |
İyiki birşeye çarptık. Hiç durmayacağız sandım. | Open Subtitles | أنا سعيد أننا صدمنا شيء ما إعتقدت أننا لن نتوقف أبداً |
Bir aysberge çarptık ve gemi yara aldı. | Open Subtitles | اصطدمنا بجبل جليدي مما ألحق ضرر بالسفينة |
Hadi, sadece kayaya çarptık. Kaya seni ısırmaz. | Open Subtitles | هيّا ، لقد اصطدمنا بصخرة لن تعضّك الصخرة |
- Ona çarptık. | Open Subtitles | ـ صدمناه بالسيارة. |
Silahımı çektim ama kullanmaya zamanım olmadı, çünkü suya çarptık. | Open Subtitles | سحبت سلاحي، لكن لم تسنح لي الفرصة لإستعماله لأنّنا إصطدمنا بالماء. |
Sığ bir yere çarptık ve sarsıldık tamam mı? | Open Subtitles | ضربنا رقعة ضحلة وضرب خلال، حسنا؟ |
Bana mı öyle geldi yoksa yaşlı bir çingene kadına mı çarptık? | Open Subtitles | أهذا إحساسي فقط، أم أنّنا صدمنا غجريّةً مسنّة؟ |
Neye çarptık böyle? | Open Subtitles | اللعنة ما الذى صدمنا بحق الجحيم؟ |
- Sanırım bir sürat motoruna çarptık - sürat motoru mu? En yakın karadan iyice uzaklaştık | Open Subtitles | اعتقد اننا صدمنا قارب سريع قارب سريع |
Bana sorsan bir köpeğe çarptık. | Open Subtitles | إذا سألتني سأقول أننا صدمنا كلباً |
Korkutucuydu. Bir kurda çarptık. | Open Subtitles | أنه كان مخيفًا، أننا صدمنا ذئب. |
Sanıyorum ki bir kuşa çarptık veya birkaç kuşa. | Open Subtitles | ، تخميني أنه اصطدمنا بطائر . أو ربما عدد من الطيور |
Bir hafıza engeline çarptık. | Open Subtitles | ليس خطائى لقد اصطدمنا غطاء الذاكرة |
Şimdi bir ağaca çarptık ve babam şu anda kalp krizi geçiriyor. | Open Subtitles | لقد اصطدمنا بشجرة وأبي أصيب بنوبة |
- Yüce Tanrım. - çarptık mı adama? | Open Subtitles | يا الاهي ـ هل صدمناه ؟ |
Diğer tarafta birbirimize çarptık sanırım. Affedersiniz. | Open Subtitles | أجل، أظن أننا إصطدمنا ببعضنا البعض |
Uh, efendim? Sanırım az önce bir çocuğa çarptık. | Open Subtitles | اه، سيدي أعتقد نحن الان ضربنا الفتى |
Çok hızlı çarptık... | Open Subtitles | لقد أصطدمنا بقوه |
Hızla suya çarptık, baş aşağı, kayışlarla sıkıca bağlıyız. | Open Subtitles | نضرب الماء بقوة رأساً على عقب, مربوطين بإحكام |
Ve "Sam Amca" kostümü giymiş gösterici aptallardan biri bu sabah gözlerimin önünde kendini taksinin önüne attı ve bir tankere çarptık. | Open Subtitles | وأحد أغبياء الإحتلال قفز أمام سيارة الأجرة أمامي مرتدياً زي العم سام هذا الصباح فاصطدمنا بشاحنة عسل |
Adamım üzgünüm, evine hafifçe çarptık, ...ama fazla hasar yok sayılır. | Open Subtitles | يا رجل ، أسف لإنّي صدمت ... منزلك لكن الضرر بسيط |
Galiba bir şeye çarptık. | Open Subtitles | أعتقد بأننا ضَربنَا شيءاً. |
- Ne neydi? Sanırım bir şeye çarptık. | Open Subtitles | اعتقد اننا ارتطمنا بشيء |