Yoldaş Pooty-Poot, Çeçenya'daki onca sorununa rağmen benim için kötü hissetmeyi ihmal etmiyor . | Open Subtitles | الرفيق مع كل المشاكل التي يعانيها في الشيشان إلا أن لديه الجرأة ليشعر بالأسى من أجلي |
Yani dört yıl önce Çeçenya'da bomba ile yaralanan bir Amerikalı için haber araması yapabiliriz. | Open Subtitles | إذن يجب أن نبحث في منافذ الأخبار عن أمريكي فجر في الشيشان منذ أربعة سنوات |
Benim için, onlar iş arkadaşıydı. İnsani yardım çalışanları topluluğuna bağlıydılar. 90'larda Çeçenya savaş mağdurlarını biraz olsun rahat ettirmek istemişlerdi. | TED | بالنسبة لي، كانوا زملاء ينتمون إلى ذلك التجمع من عمال الإغاثة الإنسانية حاولوا جلب بعض الراحة إلى ضحايا الحرب في الشيشان خلال التسعينيات |
1995 ve 1999 yılları arasında Çeçenya'da öldürülen ya da kaçırılan insani yardım çalışanları için adalet yerini bulmamıştı. Ve bu durum her yerde aynıydı. | TED | فلم يمكن تحقيق العدالة لأي من عمال الإغاثة الإنسانية الذين قتلوا أو أختطفوا في الشيشان في الفترة ما بين عامي 95 و 99، والأمر نفسه ينطبق في جميع أنحاء العالم. |
Ona, Çeçenya'dan biriyle mesajlaştığımı ama artık bittiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرته بأنني كنتُ أتبادل الرسائل مع شخصًا ما من "الشيشان" ولكن الأمر قد إنتهى |
Burası Çeçenya ya da Kudüs değil. | Open Subtitles | حسن، ليست هذه (الشيشان) أو (القدس) إنّها (لوس أنجلوس) |
Çeçenya sınırında Ingushetya'da trenden ineceğiz. | Open Subtitles | نحن نخرج من القطار في"إنقوشيتا" والتي حدودها مع(الشيشان). |
Evet, Çeçenya ormanlarına gidip düşüp düşmediği belli olmayan uçağı bulup yok etmemiz, sağ olup olmadığı belli olmayan pilotu bulmamızı ondan sonra da Çeçen Asiler gerilerken var olduğunu açıklayamayacağımız silahı geri almamızı istiyorsunuz. | Open Subtitles | إذا تريدوننا أن نذهب إلى غابات الشيشان... للعثور ولتدمير طائرة من نوع(ستيلث)... والتي ربما تحطمت وربما لا... |
Çeçenya'nın üstünde. | Open Subtitles | فوق دولة (الشيشان). |