Bu durumda, sadece senin ilgini çekebilecek bir şeyim var. | Open Subtitles | عندي شيء يتعلق بذلك هذا شيء ربما يثير أهتمامك |
Kasede kaydedecek kadar ilgimi çekebilecek bir şey söylemediniz. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنك قوله قد يثير شريط التسجيل |
ilgini çekebilecek bir sey var bende. | Open Subtitles | لدي شيء صغير ربما يثير اهتمامك |
Birdenbire, hiç sebep yokken ortaya çıkıverdi ve bana İngiltere'ye geldiğini ve ilgimi çekebilecek bir şeyler bildiğini söyledi. | Open Subtitles | فجأة قام بالإتصال بي , و أخبرني أنه وصل إلى البلاد و قال أن لديه شئ ربما سيثير اهتمامي |
Haydi gel, Teğmen. İlgini çekebilecek bir şeyler var. | Open Subtitles | تعال إلى هنا يا حضرة الملازم لدي أمر سيثير اهتمامك |
Bir kayıp ihbarı dosyası üzerinde uğraşırken ilginizi çekebilecek bazı parmak izleri buldum. | Open Subtitles | إستلمتُ قضيّة شخص مفقود اليوم ووجدتُ بعض بصمات الأصابع التي قد تثير إهتمامك. |
Ölümünden sonra eski dosyalarına verdim kendimi. İlgini çekebilecek bir şey buldum. | Open Subtitles | .بعد وفاته، تولّيتُ مُراجعة ملفاته القديمة .وجدتُ شيئاً قد يُثير اهتمامكِ |
Bir erkeğin dikkatini hemen çekebilecek bir kıyafet mesela bir randevuda. | Open Subtitles | النوع الذي قد يجذب حقاً عين الرجل لنقول مثلاً.. |
İlgini çekebilecek bir şeyim olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | لدي شيئا ما ربما ذلك قد يثير اهتمامك |
İlginizi çekebilecek bir şey hatırladı. | Open Subtitles | تذكّر شئ قد يثير إهتمامك |
Hayır. Elimde ilgini çekebilecek bir şey var. | Open Subtitles | كلا لدي ما ربما يثير اهتمامك |
Senin ilgini çekebilecek başka bir şey daha var. | Open Subtitles | لدي شيء آخر يثير اهتمامكِ |
İlgini çekebilecek bir şey mi? | Open Subtitles | هل يثير اهتمامك كل ذلك? |
Joe Henry'nin dikkatini çekebilecek kadar gürültü çıkarıyordu. | Open Subtitles | "جو" يصدر ضجة قد يثير انتباه "هنري". |
Belki ilgini çekebilecek bir şeydir diye düşündüm. Elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | سيثير اهتمامك الاطلاع على الأمر |
İlgini çekebilecek bir şey buldum. | Open Subtitles | لدي شيئاً ربما سيثير إهتمامك |
İlgini çekebilecek birkaç atımız var. KİŞİ... | Open Subtitles | لدينا عدة خيول من الممكن أن تثير إهتمامك |
Buna rağmen ilginizi çekebilecek bir mülk buldum. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك، فقد وجدت مِلكية من شأنها أن تثير اهتمامك |
İlginizi çekebilecek birkaç eşya var burada. | Open Subtitles | عندي أغراض هنا قد تثير اهتمامكِ |
Senin ilgili çekebilecek bir şey var. | Open Subtitles | لدى شىء قد يُثير إهتمامك |
Doğrudan doğruya söyleyeceğini sanmıyorum ama şüphe çekebilecek bir şey diyebilirsin ya da davranışta bulunabilirsin, bu riske giremeyiz Paige. | Open Subtitles | لا أظن ابدا بأنك سوف تخبريه بشكل واضح ولكن ربما ينتهي بك الحال لقول شيء او تتصرفين بشكل قد يجذب الشكوك ولا يمكننا المخاطرة بذلك بيج |