Herhangi bir türün çıkardığı huzursuzluk Una Mens'in dikkatini çekecektir. | Open Subtitles | أي إضطراب سيثير إنتباه غير مرغوب فيه من رجال الأونا |
Etrafta birileri varsa, bu patlama dikkatlerini çekecektir. | Open Subtitles | لو كان احد ما قريبا، سيثير هذا الإنفجار انتباهه |
Korktuğum odur ki yabancıların mevcudiyeti .konuşmadığımız kişileri üzerimize çekecektir. | Open Subtitles | أخشى أن وجود الغرباء سيجذب هؤلاء الذين لا نتحدث عنهم |
Korktuğum odur ki yabancıların mevcudiyeti .konuşmadığımız kişileri üzerimize çekecektir. | Open Subtitles | أخشى أن وجود الغرباء سيجذب هؤلاء الذين لا نتحدث عنهم |
Sınırın iki tarafında da bir sürü hasmane ilgi çekecektir. | Open Subtitles | وهذا يجذب الكثير من الإنتباه على كلا الجانبين من الحدود. |
Onları bir fener gibi buraya çekecektir. | Open Subtitles | سوف يجذبهم إلى هنا، كالمنارة |
Numaraların ilgilerini çekmezse, başkasınınkiler çekecektir. | Open Subtitles | ان لم تبهرهم أنت ، سيبهرهم شخص أخر |
O zaman semeresini bu hane çekecektir! | Open Subtitles | هذا المنزل هو من سوف يُعانى. |
Göz önüne konulmuş 200 litrelik bir petrol varili, ... hedefinizin dikkatini çekecektir.. | Open Subtitles | برميل نفط ذو الخمسين غالوناً الموضوع في مكان جيد سيثير إنتباه هدفك |
Hayır. Çok geciktiniz. Bu şüphe çekecektir. | Open Subtitles | سيجعلكِ هذا تغيبين لفترةٍ طويلة ممّا سيثير الشكوك |
Müdürün, memurlarından birinin boş zamanlarında uyuşturucu satıcılarıyla takıldığını öğrenince konu çok ilgisini çekecektir. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه سيثير اهتمام القائدة في معرفة كيف احد السجانين يقضي فراغه في شراء المخدرات |
Sermaye girişinin bizi iki kat büyütecek olması ilgisini çekecektir. | Open Subtitles | هذه الرسملة ستضاعف حجمنا وهذا سيثير إعجابه. |
Bunlar bir HIV uzmanının oldukça ilgisi çekecektir. | Open Subtitles | كل هذا سيثير إعجاب متخصص بنقص المناعة |
Ama böylesi bir yemek, kilometrelerce uzaktaki her kartalı çekecektir. | Open Subtitles | ولكن قتال مثل هذا سيجذب كل نسر على بعد أميال. |
Temel atma törenimiz planlandı ve muhakkak bağışçıların ilgisini çekecektir. | Open Subtitles | إحتفالنا بوضع حجر الأساس الجديد مازال على جدول أعمالنا وبالتأكيد سيجذب هذا الأمر إنتباه المانحين للعطايا |
Bu en azından onun dikkatini çekecektir. - Yardım hattı tamam mı? | Open Subtitles | أقلّها هذا سيجذب اهتمامه، هل تدبرت أمر الخطّ الساخن؟ |
- Sarah ne olacak? - Seninle gelirsem, daha fazla dikkat çekecektir. | Open Subtitles | لو ذهبت معك فهذا سيجذب المزيد من الانتباه |
Melekleri üzerimize çekecektir. | Open Subtitles | سيجذب الملائكة نحونا |
Onu teslim edebileceğinizi söylerseniz ilgisini çekecektir. | Open Subtitles | إذا قلنا أننا سنسلمه له سوف يجذب هذا إنتباهه |
Ses, Sıçrayanarı uyandırıp Mekanikleri üzerimize çekecektir. | Open Subtitles | نفترض أن الصوت يوقض القافزات و يجذب الآلات |
Bu eski takım arkadaşlarımın dikkatini çekecektir ve onu kurtarmak için geçmişe geldiklerinde onlara içten bir karşılama yapacağım. | Open Subtitles | ينبغي أن يجذب هذا انتباه فريقي السابق وحين يسافرون للماضي لإنقاذه، سأكون في انتظارهم بالأحضان. |
Onları bir fener gibi buraya çekecektir. | Open Subtitles | سوف يجذبهم إلى هنا، كالمنارة |
Sizin gösteriniz seyirciyi çekmezse, başkasınınki çekecektir. | Open Subtitles | إذا لم تبهرهم بخدعك , سيفعل ذلك شخص آخر |
O zaman semeresini bu hane çekecektir! | Open Subtitles | هذا المنزل هو من سوف يُعانى. |