| Bana da çekicisin, ama sana alıştım. | Open Subtitles | أنت جذاب بالنسبة لي يا عزيزي لكني تعودت عليك |
| Çok çekicisin. | Open Subtitles | أعيش حياتي على نحو مفتوح و صادق على قدر الإمكان. أنت جذاب بشكل تام. |
| Ve muhabbetlerimiz şunun gibi oluyordu, "Aimee, biliyor musun, çok çekicisin. | TED | والحديث يدور على هذا الغرار: "أتعرفين يا أني, أنت جذابة جدا |
| Kusursuz yuvarlaklıktaki omuzlarını sıkıyorum oradan köprücük kemiğine çıkıyorum biliyorsun inanılmaz derecede çekicisin. | Open Subtitles | أنا اعصر كتفيك بشكل رائع متوجه الى ساقيك و ترقوتك إذن انتِ تعرفين انكِ جذابة بشكل لا يصدق |
| Bakın, iyi insanlara benziyorsunuz, gerçekten öylesiniz ve sen gerçekten çok çekicisin ama maalesef beni başka biriyle karıştırıyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا، تبدون أشخاص لطفاء بصراحه، انتم كذلك وانت فاتنة حقا |
| Bunun fikirle bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Bu ortada, sen çekicisin. | Open Subtitles | لا أظنها مسألة وجهة نظر، أمر واضح أنِك جذّابة |
| Anlaşılan, görünenden çok daha fazla çekicisin. | Open Subtitles | يبدو لي , ما انت عليه اكثر جاذبية مما تصورت |
| Elbette çekicisin. çekici olmadığını kim söyledi? | Open Subtitles | بالطبع أنتَ جذّاب من قال بأنّك لستَ كذلك؟ |
| Akıllısın, çekicisin, orijinal Yıldız Savaşları üçlemesine hayransın, çünkü CGI teknolojisi... tüm anlatım ve efsaneyi yok etti. | Open Subtitles | انظر إليك أنت ذكي أنت جذاب تحب ثلاثية حرب النجوم الأصلية لأنه عن سرد الحكايا و الأسطورة |
| Tahmin etmem çok zor değil. Çok çekicisin. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر كان شاقاً، فأنت جذاب للغاية |
| Çok espritüelsin, çok çekicisin ve senden çok hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنت مضحك جدا و جذاب جدا أيضا و أنا معجبه بك للغايه. |
| Tamam o halde bence çekicisin. - Tıpkı senin de benim çekici olduğumu düşünmen gibi. | Open Subtitles | حسناً ، إذاً اعتقدك جذاب كما تعتقدني جذابة |
| Klasik yakışıklı diyemem, ama sıradışı bir biçimde çekicisin. | Open Subtitles | حسناً, لا أستطيع أن أقول أنك ,تبدو وسيماً جداً لكنك جذاب من ناحية غريبة . بعض الشيء |
| Hayır öyle değilsin, çok çekicisin. | Open Subtitles | لا ، أنت لست كذلك بل إنك جذاب جدا |
| O çekici, sen çekicisin. İnsanların yaptığı bu. | Open Subtitles | و هي جذابة و أنت جذاب، إنه ما يفعله الناس |
| Çok çekicisin, benim penisimde öyle. | Open Subtitles | أنت جذابة للغاية، وأنا كثيرا ان يكون القضيب. |
| On üç yaşında ne kadar çekiciysen hala o kadar çekicisin. | Open Subtitles | اعتقد أنك كنت جذابة آن ذلك، كما أنت الآن |
| Sen çok çekicisin. | Open Subtitles | مثل الجحيم أنتِ ، أنتِ فاتنة |
| Çoğu ölmüş. Sen de çok çekicisin tatlım. | Open Subtitles | وانت نوعا ما فاتنة ياعزيزتي. |
| Buluyorum. Kim kilitledi bunu! Çok çekicisin, evet. | Open Subtitles | .. أجل، أقفلت الباب أنتِ جذّابة جداً، أجل |
| Sen daha çekicisin. Ve ben gerçekten böyle düşünüyorum. | Open Subtitles | أنت الأكثر جاذبية وأنا أعنى هذا, حقاً |
| Çok çekicisin. Yani onlar öyle. | Open Subtitles | إنّك جذّاب جدًّا، أقصد هما جذّابان جدًّا. |
| - Özür dilerim, eğer beni çekici bulmuyorsan... - Hayır, bak, sen çekicisin. | Open Subtitles | أسفه , إذا كنت تجدنى غير جذايه لا , أنتى جذابه |
| - Teşekkürler. - Fotoğraftakinden daha çekicisin. | Open Subtitles | .أشكرك - .أنت مثيرة أكثر مما تبدين في الصورة - |