"çekmece" - Traduction Turc en Arabe

    • درج
        
    • الدرج
        
    • الدُرج
        
    • دُرج
        
    • أدراج
        
    • جارور
        
    • الأدراج
        
    • الساحب
        
    • درجاً
        
    Belki bu kulağa çılgınca gelebilir ama battaniye için çekmece koymaya ne dersin? Open Subtitles أتدري، هذا قد يبدو جنونياً ولكن ما رأيك في اضافة درج لوضع بطانية؟
    Her çekmece, her lanet soyunma, ve hiçbir kanıt yoktur Open Subtitles , كل درج , كل خزانة لعينة وليس هناك دليل
    Eğer Capponi Kütüphanesinde bir çekmece veya kitabın içinde... herhangi bir not gözüme ilişirse, hemen sizi ararım. Open Subtitles إذا وجدت شيئاً صدفة في مكتبة كابوني داخل درج ما أو كتاب سأتصل بك في الحال
    Mutfağıma git. Üçüncü çekmece. Gümüşlerin altında peçeteler var. Open Subtitles في مطبخي، الدرج الثالث تحت الأواني الثمينة، توجد مناديل
    Onları yıkayın, bunları kullanmak, ve tekrar ihtiyacınız kadar bir çekmece atıyorlar. Open Subtitles أنت تستعملينهم ، تغسلينهم و ترميهم في الدرج حتى تستخدميهم مجدداً
    Evet... Şu çekmece meselesini konuşmalıyız. Open Subtitles أجل، لكنني أرى أن علينا التحدث بشأن الدرج
    Kadının, spor salonunda takmak için bir çekmece dolusu elmas tacı var. Open Subtitles أعني،لديها درج كامل من الأكليل الماسية لصالة الالعاب الرياضية.
    Tüm bozuk paraları attığım bir çekmece vardı... Open Subtitles كن لدي درج أحتفظ فيه بالنقود الفكة التي معي، حسناً؟
    Tüm bozuk paraları attığım bir çekmece vardı... Open Subtitles كن لدي درج أحتفظ فيه بالنقود الفكة التي معي، حسناً؟
    Hiç anahtarı olmamış! Adam burada kaldığı sürede tek bir çekmece bile açmamış. Open Subtitles لم يفتح ذلك الرجل درج مكتب طوال فترة وجوده هنا
    Evimde eşyaların için sana ait bir çekmece var. Open Subtitles درج الخزانه في منزلي بهِ بعضاً من اغراضك الخاصه
    Bir yerlerde açılmamış kartlarla dolu bir çekmece var mı? Open Subtitles هل هناك درج به بطاقات غير مفتوحة بمكان ما؟
    Şu boş çekmece, buraya eşyalarını yerleştirebileceğin anlamına geliyor. Open Subtitles وهنا هذا الدرج الفارغ تستطيعين وضع ملابسك
    Bu çekmece levyeyle açılmış ve parmak izi dolu. Open Subtitles هذه الدرج المقفل مفتوح عن آخره ومغطى بالبصمات
    Ben hurda çekmece tipli bir adamdan daha fazlasıyım ve bütün bu insanların bir arada olmalarını önemsiyorum. Open Subtitles أنا من نوعية الرجال الذين يشبهون الدرج غير المرتب وأريد أن يكونوا كل الذين أحبهم بجانبي
    Yatak odasındaki üst çekmece. Oraya git şimdi. Open Subtitles الدرج العلوي، في غرفة النوم إذهب هناك الآن
    Fiyatı giriyorsunuz, kolu çekiyorsunuz ve çekmece açılıyor. Open Subtitles اذن تضع السعر، تدير المقبض، و يفتح الدرج.
    Son kabin, ikinci çekmece, küçük tahta kutu. Open Subtitles في نهاية الخزانة، الدرج الثاني يوجد صندوق خشبي صغير
    - Yardım et, çekmece sıkışmış. Open Subtitles سـاعدني بفتح هذا الدُرج. إنّـه عـالق
    Canını istemedim. Bir çekmece istedim. Open Subtitles أنـا لا أطلـب منك كُليـة بـل مـجـرد دُرج
    Oh, tatlım, üst çekmece olmayacak mı? Open Subtitles أه يا عزيزي لن أعود مجرد أدراج
    Boş bir çekmece neden kilitli bırakılır ki? Open Subtitles حسناً لماذا يقفل احدهم على جارور مغلق؟
    çekmece cinlerinden konuşmanın... bu kadar korkutucu olacağını düşünmemiştim. Open Subtitles التحدّث عن عفاريت الأدراج لن يخفف من خوفي الأن
    Şu büyük çay şeyinin altındaki çekmece. Open Subtitles الساحب تحت ذلك شيءِ خادمِ الشاي الكبيرِ.
    O halde sana bir çekmece verelim. Open Subtitles إذاً بكل الطريق الممكنه ، فلنحض لكِ درجاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus