Çocuklarınla birlikte fotoğraf çektirmek seni gerçek bir baba gibi göstermez. | Open Subtitles | التقاط صورة لكَ مع أبنائك لاتجعلك تظهر كالوالد الحقيقي |
Dandik bir fotoğraf çektirmek isteyen o iki insan hakkında konuşuyorum. | Open Subtitles | عن هذين الشخصين اللذان ارادا التقاط صوره معك |
Benimle fotoğraf çektirmek ister misiniz beyefendi? | Open Subtitles | يا سيد، أتريد التقاط بعض الصور معي؟ |
Tatlım, arka tarafta seninle fotoğraf çektirmek isteyen bir masa var. | Open Subtitles | عزيزي، يريد شخص في الطاولة الخلفية إلتقاط صورة معك |
- Dağ yürüyüşü yapıyorduk ve bir resim çektirmek istedik. | Open Subtitles | الجبل على نتنزه كنا صورة إلتقاط وأردنا |
Sevdiklerimize acı çektirmek hiç hoş değil. | Open Subtitles | إنه ليس لمن السهل التسبب بالمعاناة لمن نحب |
Fotoğraf çektirmek istemediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انك لا تريد التقاط تلك الصور |
Bizimle fotoğraf çektirmek istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون التقاط الصور معنا أيمكنك القدوم؟ |
Sahneye çıkmak birkaç yüz kere "Savaşa destek verin" demek ve fotoğraf çektirmek pek zor sayılmaz. | Open Subtitles | أصعد على المسرح وأقل "ادعموا الهجوم" مئتي مرة أحرص على التقاط صورتي.. |
En genç hayranıyla fotoğraf çektirmek istedi. İşte. | Open Subtitles | واراد التقاط صورة مع اصغر معجبيه |
Kimse resim çektirmek istemiyor. | Open Subtitles | لا أحد يريد التقاط صورة له |
Marshall'la düğün fotoğraflarını yeniden çektirmek için getirmiş gelinliği. | Open Subtitles | أحضرت الفستان (كي تتمكن هي و (مارشل من التقاط صــور زفاف جديدة |
Dün gece de hayaletle selfie çektirmek isteyen geri zekalıları. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} نشد الأحمقان التقاط صورة ذاتيّة مع الأشباح. |
Maskot Pete ile resim çektirmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد التقاط صورة مع "بابي كو بيت"؟ |
Maskot Pete ile resim çektirmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد التقاط صورة مع "بابي كو بيت"؟ |
Nasıl olur da hiçkimse benimle fotoğraf çektirmek istemez | Open Subtitles | لا يريد اي احد إلتقاط صورة معي |
Fotoğraf çektirmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد إلتقاط صورة معي ؟ |
Yalnızca 15 günlüğüne burada olacağın için soruyorum ama fotoğrafını çektirmek için önemsiz aşıları kendi başına verip bütün ekipmanı bitirmek zorunda kalmışsın. | Open Subtitles | أنا فقط اسأل لأنكِ ستكونين هنا لمجرد 15 يوم ... لكنكِ سحبتِ معكِ كل تلك المعدات إلتقاط الصور لأنفسكم وأنتم تقدمون لقاحات مثيرة للشفقة |
Richards'ın yaptığı tek iş, acı çektirmek. Kendi amaçları doğrultusunda yapabileceği hiçbir şey yok. | Open Subtitles | كل ما يفعله هو التسبب فى الألم مستحيل عليها أن تتلاعب به |
Richards'ın yaptığı tek iş, acı çektirmek. | Open Subtitles | كل ما يفعله (ريتشاردز) هو التسبب فى الألم |