Yani yarından itibaren, taksi kullanacağım, ay çiçeği gibi sarı ve siyah. | Open Subtitles | حسناً ، منذ الغدْ سوف أُصبح سائق . أسود وأصفر مثل زهرة الشمس |
- İşimiz bittiğinde - Yumuşak bir nilüfer çiçeği gibi. | Open Subtitles | مثل زهرة لوتس ناعمة وشاحبة |
Kendinizi nilüfer çiçeği gibi açın. | Open Subtitles | افتح نفسك مثل زهرة اللوتس. |
Bir acı çiçeği gibi beni açtı ve hoşuma gitti. | Open Subtitles | لقد فتحني مثل الزهرة و كان هذا شعورا جميلا 4 00: 01: |
Kabak çiçeği gibi açtıkları O beklenmedik ana kadar | Open Subtitles | حتى الساعة غير المتوقعة" "عندما يزهرن مثل الزهرة |
Tıpkı lotus çiçeği gibi. | Open Subtitles | مثل زهرة اللوتس |
Artık deneyin bir parçasısın Jim, tıpkı yıldız çiçeği gibi. | Open Subtitles | (أنت الآن جزء من التجربة يا (جيم (تماما مثل زهرة (داليا |
Kır çiçeği gibi. | Open Subtitles | مثل الزهرة البرية |