çiçek hastalığının ortadan kaldırılmış olması size umut vermeli, çünkü bu hastalık dünya tarihinin en korkunç hastalığıydı. | TED | وينبغي أن يجعلك متفائلة بأن الجدري لم تعد موجودة، لأنه كان المرض أسوأ في التاريخ. |
Bunu yaptığımızda, dünyada bildirilen hastalık vakaları sıfıra indi, ve 1980'de çiçek hastalığının evrensel bitişini bildirdik. | TED | وكلما نفعل ذلك، عدد الحالات المبلغة في العالم ينزل لصفر، وفي عام 1980 أعلنا عالم خالي من الجدري. |
40 yıldan fazla bir süre önce, dünyanın çiçek hastalığının belasından kurtulmasına yardım etmede kesinlikle önemli bir rol oynadı. | TED | لعب بالتأكيد دوراً مهماً، أكثر من 40 سنة، في مساعدة العالم للتخلص من كارثة الجدري. |
Hadi görelim. Görüyorsunuz, bağımsızlıkla eğitim düzeyi arttı, aşılanmalar başladı, çiçek hastalığının kökü kurutuldu, hijyen düzeldi ve her şey daha iyiye gitmeye başladı. | TED | كما ترون مع الاستقلال .. تحسن التعليم وتم انتشار اللقاحات .. وتم القضاء على الجدري وتحسنت الصحة العامة .. واخذت الامور تأخذ مجرى جيداً |
çiçek hastalığının tüpleri hâlâ ondan fazla ülkede bulunuyor. | Open Subtitles | يستطيعون الحصول على عيّنة من الجدري في أكثر من 12 بلداً |
Bunu düşünürsek pek çok Amerikan topluluğunda... çiçek hastalığının kuluçka dönemi hakkındaki kısmı yeterince tahrik edici buldun mu? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الجزء المتعلق بالفترات المحفزة لحضانة مرض الجدري كافية؟ |
Ama çiçek hastalığının yok edilmesi zordu, çok, çok zordu. | TED | و لكن القضاء على مرض الجدري ، كان صعبا ! كان صعبا جداّ |
Ama karşılaştığımız üçüncü engel -- ve herhalde daha büyük, en büyük engel -- her zaman düşmanını görebildiğin çiçek hastalığının tersi -- çiçek hastalığına yakalanmış hemen herkes kendini belli eden bu kızarıklıklara sahipti. | TED | و لكن التحدي الثالث الذي نواجهه ، و الأكبر ، هو أنه ، مقارنة بمرض الجدري ، فإن كل شخص أصيب بالجدري ، لديه هذا النوع المميز من الطفح الجلدي |
çiçek hastalığının 1980'de bittiğini duyurduk. | TED | لقد أعلنا القضاء على الجدري عام 1980. |
Ama bu virüsün bize uzun süreli bağışıklık vermeyebileceğini duymuş olabilirsiniz, bu da çiçek hastalığının yapacağı bir şey. | TED | ولكن ربما سمعت أن هذا الفيروس قد لا يمنحنا مناعة طويلة المدى- مثلما فعل لقاح الجدري. |
Burada Birleşik Devletler'de bir meclis üyesi artık ihtiyaç duyulmayan tedavi harcamaları ve aşılama maliyetlerine göre her 26 günde bir A.B.D. 'nin çiçek hastalığının yok edilmesi için yaptığı tüm yatırımların kendini karşıladığını düşünüyor. | TED | أحد أعضاء الكونجرس الأمريكي، يعتقد ان ما صرفته الولايات المتحدة على القضاء على مرض الجدري يقوم باسترداد قيمته المالية كل 26 يوما ! بسبب التكاليف العلاجية التي تم تلافيها و تكاليف اللقاحات |
çiçek hastalığının nasıl kökünün kazındığını hepimiz gördük. | TED | لقد شهدنا القضاء على الجدري. |
- Hadi ama çiçek hastalığının kökünü kazıdılar. | Open Subtitles | أرجوك. لقد ابادوا الجدري |
çiçek hastalığının tarihe karıştığını sanıyordum. | Open Subtitles | الجدري... إعتقدت بأنه إنمحى |