| Yapılması gerektiğine inandığım bir diğer şey de yoksul çiftçiler için teknoloji üretmek. Böylece ürünleri değer kazanacaktır. | TED | الشيء الآخر الذي اؤمن به هو الحاجة لصنع تقنيات للمزارعين الفقراء لاضافة قيمة لمحاصيلهم. |
| Tarımın geleceğine adadık kendimizi, dünya çapında insanların yaşamını iyileştirirken daha fazla üretim ve daha fazla depolama anlamında çiftçiler için yenilikler sunuyoruz. | Open Subtitles | ونحن حريصون على مستقبل الزراعة، وتقديم الابتكارات للمزارعين لمساعدتهم على إنتاج المزيد وحفظ أكثر من ذلك، |
| Bu gelişmeler, Amerikalı çiftçiler için mısırı çekici bir mahsul yaparken ABD tarım politikası, yüksek satış fiyatı sağlamak için çiftçilerin yetiştirebileceği miktarı sınırladı. | TED | في حين أن هذه التطورات جعلت الذرة محصول جذاب للمزارعين الأمريكيين، السياسة الزراعية الأمريكية حددت الكمية المسموحة للمزارعين ليزرعوا لضمان ارتفاع أسعار البيع. |
| Wichitalı nişancı. Nişan almayı çiftçiler için kargaları vurarak öğrenmiş. | Open Subtitles | إنّه قنّاصٌ، وقد أجاد قتل الغربان من أجل الفلّاحين. |
| Wichitalı nişancı. Nişan almayı çiftçiler için kargaları vurarak öğrenmiş. | Open Subtitles | إنّه قنّاصٌ، وقد أجاد قتل الغربان من أجل الفلّاحين. |
| çiftçiler için adil fiyatlandırma gibi değişiklikler. | TED | تغيير مثل تحقيق أسعار عادلة للمزارعين. |
| Küçük çiftçiler için zor zamanlar. | Open Subtitles | إنها أيام عصيبة للمزارعين الصغار |
| Sonbahar çiftçiler için hasat zamanıdır. | Open Subtitles | الخريف هو موسم الحصاد للمزارعين. |
| Güney Yunnan'da Kışın sonları, çiftçiler için yoğun bir zamandır. | Open Subtitles | أخر الشتاء في جنوب "يوونان" هو وقت العمل للمزارعين |
| Kırsal çiftçiler için Amazon gibi. | TED | مثل أمازون للمزارعين. |
| Daha çok hizmetkârlar ve çiftçiler için gibi. | Open Subtitles | يبدو لي أنه للمزارعين والخدم. |
| "Yağmur çiftçiler için iyidir." ya da | Open Subtitles | - المطر جيد للمزارعين " " |