Yani sonunda sattığınız şey bu çiftçilerin gerçek yerel ihtiyacını yansıtıyor. | TED | لذا ما تبيعه في النهاية يعكس الحاجة المحلية الفعلية لهؤلاء المزارعين. |
Bu benim için yeni bir olay. çiftçilerin ot içtiğini bilmezdim. | Open Subtitles | هذا جديد بالنسبة لي لم أكن أعرف أن المزارعين يدخنون المخدرات |
Sadece ürünlerini soğutmalı kamyonla getiren çiftçilerin ürünlerini satın alıyoruz. | Open Subtitles | نشتري فقط من المزارعين الذين يحملون منتجاتهم في شاحنات مبردة |
Bu sarı renkli koruyucu kıyafetli çiftçilerin bir bildikleri olsa gerek. | Open Subtitles | هؤلاء المزارعون اللذين يرتدون الثياب الصفراء الواقية ربما هي فكرة جيدة |
Herkes bana çiftçilerin sigorta isteğini söyleyip duruyordu, ama asıl müşterilerimiz satın almıyordu. | TED | داوم كل شخص على إخباري أن الفلاحين يريدون التأمين لكن عملاءنا المبدئيون ببساطة لم يشتروا |
El salladığımız tarlalardaki çiftçilerin hemen hemen hepsi bize boğazımızı kesme işareti yaptı. | Open Subtitles | عمّال المزارع كانوا في الحقول ، لوّحنا لهم تقريبا كلّهم عمل إشارة قطع حنجرتك |
Ve bu çiftçilerin ihtiyacı olan çalışmanın sonuçlarıdır. | TED | وهذه هي نتائج الأبحاث عن إحتياجات المزارعين. |
Tarım şirketleri çiftçilerin ekinlerini geliştirmeleri için kullanıyor. | TED | فشركات المنتجات الزراعية تستخدم هذه الصور لتحسين غلة المزارعين. |
Sigorta onun hasat sezonunu sağlama aldı, ben bugün buna inanıyorum, Afrikalı çiftçilerin kendi kaderlerini kontrol altına almalarını sağlamak için tüm imkanlara sahibiz. | TED | التأمين أمن محصوله هذا الموسم وأعتقد اليوم أننا لدينا كل الأدوات التي تمكن المزارعين الأفارقة من التحكم في مصيرهم |
Kıtayı, 80 kilometrelik bloklar hâlinde analiz ettik. Fark ettik ki, çiftçilerin yarısı sadece boyalı alanda yaşıyorlar | TED | قمنا بتحليل كل خمسين ميل على الخريطة. وجدا أن نصف المزارعين يعملون فقط في تلك المنطقة المظللة. |
Bu, mini-buzulun yavaşça erimesini ve çiftçilerin ürünlerini sulaması için güvenilir bir su kaynağı sağlıyor. | TED | هذا يضمن أن ذوبان الجليدة الثلجية يحصل ببطء ويوفر مصدرًا مضمونًا للمياه لسقي محاصيل المزارعين. |
çiftçilerin bu tohumları satın almalarını sağlamalıyız ya da en azından çiftçilerin kullanabilmeleri için şirketlerin tohumları almasını. | TED | علينا جعل المزارعين يشترون البذور، أو على الأقل جعل شركة البذور تشتري البذور التي سيريدها المزارعون. |
Küçük çiftçilerin marketleri aracılığıyla bunu yapmayacağız, ... ... çünkü, bu insanların emrinde küçük çiftçi marketleri yok. | TED | لن نتمكّن من تأمين ذلك من خلال أسواق صغار المزارعين لأنّه ليس لهؤلاء الناس أسواقٌ لصغار المزارعين في متناولهم. |
Ancak en iyi yanı, çiftçilerin bunu da satın almaya başlamasıydı. | TED | لكن أفضل جزء هو أن المزارعين أيضاً بدأوا في شراء هذا في الواقع. |
Ve bizim hatırlamamız gereken bu çiftçilerin işvereni kimdi: Demokratlardı, değil mi? | TED | وينبغي أن نتذكر الذين وظفوا هؤلاء المزارعين: الديمقراطيون، أليس كذلك؟ |
Tanrılar, biz çiftçilerin açlıktan ölmesini istiyor olmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد يريد الله أن نقاسي نحن المزارعين |
Hatırlarsam söylerim. çiftçilerin kıçına tekmeyi basıp, Arazileri bedavaya satın alıyorlar. | Open Subtitles | إنهم ينهكون المزارعين وبعد ذلك يشترون أراضيهم للفول السوداني. |
Burası çiftçilerin hayvanlarını bir yere getirip su ve yiyecek aldıkları bir yerdi. | TED | حيث يستطيع المزارعون جلب حيواناتهم إلى مكان واحد والحصول على العلف والماء. |
Yani kesinlikle çok tohum satma gibi ticari bir ilgi var fakat neyse ki çiftçilerin almak istediği tohumları satıyorlar. | TED | وحتماً هناك مصلحة تجارية ببيع الكثير منها لكن نأمل أنهم يبيعون البذار التي يريد المزارعون شراءها |
Tarımın yükselişi, dönemdeki çiftçilerin süt ihtiyacını karşılaması adına evcil koyun ve keçilerin oluşmasını sağladı. | TED | أدى ظهور الزراعة إلى ظهور تربية الغنم والماعز الداجنة، والتي اتخذها المزارعون القدماء كمصدرٍ للحليب. |
2019'da bizi besleyen çiftçilerin aç olması çılgınca. | TED | أمرٌ جنوني أن في عام 2019 الفلاحين الذين يطعموننا جائعون. |
Gezegendeki en kapsamlı ekiplerle birlikte çiftçilerin daha çok yiyeceğe ulaşması için en yeni teknolojiyi kullanmak istiyorum. | TED | أود استخدام أحدث التكنولوجيا مع أكثر الفرق تنوعًا وشمولًا على الكوكب لمساعدة الفلاحين للحصول على المزيد من الطعام |
Kim söyledi? O, tüm çiftçilerin dostuydu. | Open Subtitles | "اسود العين" كان افضل حليف لملاك المزارع. |