Neyse, çimin üzerine vardığında... * Çok yorgunum * - ...aniden durdu. | Open Subtitles | على أية حال, ما إن كان في الخارج على العشب, توقف فقط. |
Vuruş enerjisinin, oyuncunun kaslarında nasıl üretildiğinden ayaklarının altındaki çimin uzama hızına kadar. | Open Subtitles | من كيف طاقة الضربة تم إنتاجها في عضلات اللاعب؟ الى سرعة نمو العشب |
Diyelim ki ormandasınız, veya çayırdasınız; ve bu karıncayı çimin ucuna tırmanırken görüyorsunuz. | TED | إذا انت في الغابة أو في المرعى.. وترى هذه النملة التي تتسلق ورقة العشب هذه. |
Bir parça çimin devrimsel bir yanı yok. | TED | لا يوجد شيٌء جذريٌ أو ثوريُ بخصوص حزمة من العشب. |
Bu kesik çimin kokusu. Şimdi, buradaki molekülün iskeleti. | TED | رائحة قطعة العشب هذه . هذا يمثل الهيكل الأساسي للجزيئة. |
Yaya trafiğinin yoğun olduğu yerlerde bile çimin gelişmesini sağlıyor. | Open Subtitles | وعامل ربط يستعمل لإبقاء نمو العشب في مناطق بها كثير من مرور الأقدام |
Çocuklar Ark'da doğdu, bir çimin uzantısını hiç görmediler ve bir kuşun ötüşünü hiç duymadılar. | Open Subtitles | الأولاد الذين ولدو في السفينه لم يروا ورقة العشب أبداً ولم يسمعوا الطيور تغني |
Düşündüm de tatlı büfesini seranın önüne koyacağımıza çimin üzerinde olmamasını yeğleriz. | Open Subtitles | فكرت في إعداد بوفيه التحلية داخل المشتل الزجاجي بدلاً من العشب |
çimin ters tarafına yollanmadan önce kayda değer bir şey yapmak için son şansım olarak görüyorum durumu. | Open Subtitles | كما أرى الأمر هذه فرصتي الأخيرة لفعل شيء قبل أن أتجه للجانب الخاطئ من العشب |
Reggie, eğer sana kırpman gereken çimin aslında 16 yaşındaki kızım olduğunu söylesem ne yaparsın? | Open Subtitles | ريجي ماذا لو أخبرتك أن العشب الذي أريدك جرُه كان بالواقع أبنتي البالغة 16 سنة |
Somon balıkları yumurtlama alanına akıntıya karşı yüzerek ulaşırlar, ve bu kurtlar da bir karıncanın içine girip beynini ele geçirirler ve bir arazi aracı gibi çimin tepesine sürerler. | TED | يسبح سمك السلمون أعالي الأنهار ليتمكن من التفريخ.. وطفيلي النمل تجند نملة مارة.. بالزعف الى دماغ النملة ومن ثم قيادتها الى ورقة العشب كسيارة كل التضاريس. |
çimin üzerinde onlarla piknik yapmanın eğlenceli olacağına eminim. | Open Subtitles | ! أنا متأكدة من أن تناول الطعام على ذلك العشب سيكون ممتعاً |
Gidin çimin üstündeki torbaları alın. | Open Subtitles | إذهبوا وضـعوا الأكيـاس عـلى العشب. |
Belki çimin üzerine falan düşmüştür. | Open Subtitles | و؟ ربما كانت قد سقطت على العشب. |
Nerdeyse çimin üzerinde gidiyor. | Open Subtitles | إنهُ يقوم بتشذيب العشب |
çimin üstünde duruyordu. | Open Subtitles | كان موضوع على العشب |
Büyük hayranı değil... Bilirsin işte, çimin rengi yeşildir. | Open Subtitles | انت تعرف, العشب اخضر ويجعلك |