Çivilerin tahtaya mükemmel bir şekilde çakılmasını sağlayan bir büyü. | Open Subtitles | انها التعويذة ألتي تجعل المسامير تدخل الى اللوحات مباشرة تماما |
Onu çarptırdığımızda bu Çivilerin ucu, kurşunların dibine çarpıp, jelatinlerin ateşlenmesini sağlayacak. | Open Subtitles | عندما اصدمنا به, سوف تضرب نهايات المسامير سطح الغطاء واطلق الرصاصات في الجلاتين. |
Merdivene asılacak olursa tam Çivilerin üstüne düşer. | Open Subtitles | إذا كنا سنسحب السلم الرجل المجهول سيقع مباشرةً على المسامير |
Göğsümde kahrolası bir yılan var, ve şu anda Çivilerin üzerindeyim. | Open Subtitles | هناك أفعى لعينة على صدري و أنا على المسامير الآن |
Çivilerin kapalı tutacağını söylemiştin. Artık kimsenin çıkamayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت سابقاً بأن المسامير سوف تبقيه مغلقاً قلتسابقاًلا أحديستطيعأنيخرجمنها. |
Kurbanın vücudunda bulduğum Çivilerin dökümünü yaptım. | Open Subtitles | لقد قمتُ بجرد المسامير التي وجدناها في الجثة |
Çiviler konusunda büyük bir uzman değilim, bu yüzden Çivilerin bir bölümünü canımı çok acıtmasın diye bu ince bandanayla örtüyorum. | Open Subtitles | ليست لدي تجربة طويلة مع المسامير لذا قمت بتغطية جزء من المسامير... بهذا الوشاح النحيل القديم لكي لا تألمني بشدة. |
3, haçın üzerindeki Çivilerin sayısı. | Open Subtitles | ثلاثة هو عدد المسامير على المسيح |
Çivilerin birinin üzerine doğru. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.على أحد هذه المسامير |
Evet, Çivilerin yerinden çıktığını duydum. | Open Subtitles | نعم, سمعت صوت خلع المسامير ! |