"Seks" cevabını verir, tamam, araba resmi çizer, "seks", "seks"... | Open Subtitles | ثم يرسم صورة لسيارة، ومنزل. جنس، جنس، جنس. |
çizer, çizer ve çizer. Tek başına, gizlice odasında çizer. | Open Subtitles | لا ينفك يرسم ويرسم وحيداً، بالخفاء، بغرفته |
Küçük bir çocuğa boyalı kalem verirseniz o da size ailesinden nasıl kaçtığını anlatan bir resim çizer. | Open Subtitles | اعطي للطفلة قلم ملون وسوف ترسم لكِ صورة عن كيفية خروجها و مرواغتها |
O büyük bir doğa tutkunu idi ve bu senfonide... kırsaldaki bir günün müzikal bir resmini çizer. | Open Subtitles | ، لقد كان عاشقاً عظيماً للطبيعة ، و في هذه السيمفونية قام برسم صورة موسيقية ليوم في الريف |
Bana bir koyun çizer misin ne olur? | Open Subtitles | لو تسمح، ارسم لي خروف. |
Diğer adamsa, aynı ajandayı alıp üzerine garip penis resimleri çizer. Sırf ajandacı elemanı kızdırmak için. | Open Subtitles | و هناك الرجل الآخر الذي يرسم أعضاء ذكوريّة غريبة على تلك الرزنامة، فقط لإغضاب صاحبها. |
Genelde evde oturur bütün gün yunus çizer. | Open Subtitles | أنه دوماً يجلس في المنزل يرسم الدلافين طوال الوقت. |
Genelde hep evde oturur, gün boyu yunus resimleri çizer. | Open Subtitles | أنه دوماً يجلس في المنزل يرسم الدلافين طوال الوقت. |
Bir ağacın resmini çizer. "Bunun için ne düşünüyorsun?" | Open Subtitles | يرسم شجرة ويقول "عندما ترى هذه الشجرة بماذا تُفكر؟" "الجنس". |
Hayır, hayır. O bir... Hay aksi, çocuklar ne çizer ki? | Open Subtitles | كلا، اللعنة، ماذا يرسم الأطفال؟ |
Ve biri oturur ve bir resim çizer. | TED | و كان أحدهم يجلس و يرسم لوحة |
Saçımı her zaman uzun çizer. Bu saç kesiminden nefret ediyor. | Open Subtitles | إنها دائماً ترسم شعري طويلاً، فهي تكره قصة الشعر هذه |
Her biri bir renk alıyor.Dizgi penceresine geri döner, çizgiler çizer, herşeyi istediği şekilde yerleştirir. Hyperscore a bakıldığında, bölümlerin nerede olduğunu, devam eden,değişen,gittikçe çılgınlaşan ve sonra da en sonunda büyük bir patlamayla sona eren şeyleri de görebilirsiniz. | TED | كل واحدة منها تأخذ لونا، تذهب إلى شاشة التأليف ترسم الخطوط، تضع كل شيء في مكانه، بالنظر إلى هايبر سكور انتم تستطيعون رؤية مكان المقاطع هذا الشيء ربما يستمر لفترة ، يتغير، يصير مجنونا وفي النهاية تحصل على شيء عظيم في النهاية |
Lynn, cinsel saldırı için muayene edildiğinde hemşire şöyle bir saat çizer. | Open Subtitles | (لين)، عندما حظيت بفحص الإعتداء الجنسي المُمرضة التي تقوم بالفحص ترسم ساعة مثل هذه |
Wu bana, afyonun%10'unu getirdiğimi anlatan bir resim çizer. | Open Subtitles | سيقوم غالباً برسم صورة ليوضح لي أنها عشرة بالمئة فقط من الكمية |
Diğerine de "L'in yüzünün mükemmel kopyasını duvara çizer" yazdım. | Open Subtitles | و الآخر ، كتبتُ في مذكرة الموت أن يقومُ برسم وجه . إل على الحائطِ بإتقانٍ |
Bana bir koyun çizer misin ne olur? | Open Subtitles | لو تسمح، ارسم لي خروف. |
Bana bir koyun çizer misin lütfen? | Open Subtitles | لو تسمح، ارسم لي خروف! |
Şu sopanla bana bir harita çizer misin? | Open Subtitles | ويرسم لي خريطة يا والدي أنت |
Afedersiniz. Çok güzel çiziyorsunuz. Küçük kızımı da çizer misiniz? | Open Subtitles | المعذرة، أنت تقومين بأعمال جميلة جداً هلا ترسمين ابنتي الصغيرة |
Başka bir çizer bulmanın. | Open Subtitles | و ايجاد رسام توضيحى اخر |
Söylesene, çizer de sizinle geliyor mu? | Open Subtitles | هل راسم الصور سافر معك؟ |