Bir grup sanatçı duvarın üstüne, gerçek boyutlarda bir tank çizmeye karar verdi. | TED | قرر مجموعة من الفنانين رسم دبابة بحجم حقيقي على جدار. بمقياس مطابق. |
Diğerleri ise ekmek kızartma makinesi ile, ve mühendisler bunun mekaniğini çizmeye bayılıyorlar. | TED | وثمة رسومات أخرى تركز على آلة تحميص الخبز، ويحب المهندسون رسم آلة تحميص الخبز بهذا الشكل. |
Ben de logo çizmeye çalışıyordum ve birden her şey ters döndü. | Open Subtitles | و يخبرهم أن يصمتوا , و أنا كنت أرسم شعاراً و فجأة انقلبت الحافلة |
Böylece objelerin çevresini çizmeye başladım ve şunu fark ettim: Aman Tanrım, boşlukta çizebiliyorum! | TED | وهكذا بدأت ارسم عن هذه الأشياء وهكذا اكتشفت أن بإمكاني الرسم في الفضاء بروعة |
İşe koyulduğu zaman, dünyayı kendi bireysel görüşüne göre çizmeye başladı. | TED | عندما شرعت في العمل، بدأت ترسم العالم وفقاً لرؤيتها الفردية الخاصة. |
çizmeye ara verip biraz da rahatlaman gerekiyor belki. | Open Subtitles | ربما تحتاج الى جو مناسب للرسم. |
Kömürü ancak keşfettik ve ilk çöp adamları mağaralarımıza çizmeye başladık. | TED | فقد اكتشفنا الآن الفحم النباتي وبدأنا في رسم الرسوم البسيطة على جدران الكهف. |
Sonra da yakın zamanda görmüş olduğu bir kabusu çizmeye devam etti. | Open Subtitles | ثُم بدأت فى رسم مشاهد من كابوس مُتكرِّر, |
Ayçiçeklerini çizmeye bunun ilham verdiği söylenir. | Open Subtitles | يقال أن ذلك أعطاه الإلهام ليواصل رسم زهور دوَّار الشمس. |
Çizgiyi bu kağıt üzerine kesintisiz çizmeye çalışın. | Open Subtitles | والآن حاولوا رسم ذلك الخط على الورقة بدون فردها أولاً |
Bir süre sonra sonunda grafiğimi çizmeye hazırdım. | Open Subtitles | فيما بعد استطعت أن أرسم التمثيل البياني خاصتي |
Hayatım boyunca çocuk gibi çizmeye çalıştım. | Open Subtitles | كنت أحاول في حياتي كلها أن أرسم كما لو كنت طفلا |
Ve şimdi de sonunda sınırlar çizmeye başladım... ..o da beni zalim ve kalpsiz diye düşünüyor. | Open Subtitles | والآن.. الآن بما أنني أخيراً أرسم الحدود فهي تعتقد أنني قاسية وبلا قلب |
Hatta babamın verdiği suluboyalarla bile çizmeye başladım. | Open Subtitles | حتى أنّني بدأت الرسم بإستخدام الألوان السائلة التي أعطاني إيـّاها أبي. |
Kendimi her gün çizmeye alıştırmalıyım. Yapmam gereken şey bu, değil mi? | Open Subtitles | ، أريد تدريب نفسي على الرسم كل يوم، هذا ما يجب أن أقوم به أليس كذلك؟ |
Cevabı şöyle; eğer bunu normal bir eğri üzerinde çizersem diyelim ki burası yıllar bir çeşit zaman Ve bu da teknolojinin çizmeye çalıştığım hangi ölçeği ise o. grafik biraz saçma görünür. | TED | حسناً ، الإجابة هي لو أننا رسمناه على منحنى عادي حيث، دعونا نقل، أن هذا يمثل السنوات، هذا زمن من نوع ما، وهذا يمثل أيا كان مقياس التقنية التي أحاول رسمها بيانيا، الرسم البياني يبدوا سخيفاً نوعا ما. |
Video: Bu sembol diğerleri kadar net değil, ama yine de Panbanisha'nın eğri bir çizgi ve birkaç tane de düz çizgi çizmeye çalıştığı görülebiliyor. | TED | فيديو: هذا الرمز غير واضح كالأخرين، ولكن بمجرد رؤية بانبانيشا تحاول ان ترسم خط منحن وعدة خطوط مستقيمة. |
Rehabilitasyondan döndükten sonra yine çizmeye başlamışsın. | Open Subtitles | لقد بدأت ترسم منذ ان عدت من مركز التأهيل |
Artık çizmeye başlayabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا الذهاب للرسم الآن؟ |
Evet. Sanırım senin dediğin gibi desen çizmeye gideceğim. | Open Subtitles | أجل ظننت أنني سأذهب للتخريم بصفيحة كما قلت |
Böylece resim çizmeye başladım. Ne kadar zor olabilirdi ki? | TED | ولذلك قررت أن أبدأ بالرسم.كم سيكون ذلك صعبا؟ |
Ama iki aşık kendilerine farklı bir yol çizmeye karar verirler... | Open Subtitles | "لكن ثمة عاشقان إختارا سلك نهجٍ مختلف" |
Aslında, çizmeye benzeyen ülke İtalya. | Open Subtitles | في الحقيقة إيطاليا هي البلد الوحيد التي شكلها مثل الجزمة حقاً؟ |
Böyle resimler çizmeye devam ederse gerçekten son doğumgünü olacak. | Open Subtitles | سيكون آخر عيد ميلاد يراه اذا استمر برسم الرسمات هكذا |