Çocuğun önünde ne söylediğine dikkat et, seni salak miki fare. | Open Subtitles | انتبه لألفاظك أمام الطفل أيها الغبي الأحمق |
Çocuğun önünde medeni davranalım. | Open Subtitles | حسناً، لنحطى بحوار مهذب أمام الطفل. |
Çocuğun önünde metin olmalıyız. | Open Subtitles | هذا صحيح. يجب أن نبقي أقوياء أمام الطفل |
Ayrıca Çocuğun önünde İngilizce konuş. Öğrenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | ولنتحدث بالأنجليزية، أمام الفتى يجب أن يتعلمها |
Çocuğun önünde tartışmaktan sakınmalısınız bence. Hiç uygun değil. | Open Subtitles | رُبما يجب عليك الإمتناع عن الجدال أمام الطفلة هذا غير لائق |
Sinirlenme. Çocuğun önünde ağzını bozmana müsaade edemem. | Open Subtitles | . إنفعال ، إنفعال لا أريدك أن تقسم أمام الولد |
Evet. Çocuğun önünde değil. | Open Subtitles | نعم سمعتك لا تتكلم أمام الطفل |
Hey! Çocuğun önünde olmaz. | Open Subtitles | توقفي، ليس أمام الطفل |
- Çocuğun önünde 'Siktir' dedim. | Open Subtitles | لقد قلتُ "اللعنة" أمام الطفل. |
- Benji! Çocuğun önünde... | Open Subtitles | - بينجى , أنت أمام الطفل . |
Çocuğun önünde? | Open Subtitles | أمام الطفل ؟ |
Olmaz, bari Çocuğun önünde yapma! Hayır! | Open Subtitles | لا, ليس أمام الفتى |
Evet, lütfen. Çocuğun önünde olmaz. | Open Subtitles | نعم، رجاءً ليس أمام الطفلة |
Neyse Çocuğun önünde annesi neden utandı anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم لماذا كانت تشعر بالحرج أمام الولد |