Ama bu makinanın çocuklarda sebep olduğu korkuyu görmek onu gerçekten üzdü. | TED | لكنه جُرح حقاَ لرؤيته الخوف الذي تسببه الآلة للأطفال. |
Beş yaşından küçük çocuklarda, çocuk ölümü senede 2.65 milyon düştü. | TED | للأطفال دون سن الخامسة: انخفض عدد وفيات الأطفال بنسبة ٢.٦٥ مليون في السنة. |
çocuklarda kullanılıyor. Savaş alanlarında kullanıyoruz. | TED | يُستخدم للأطفال. نستخدمه في ساحات المعارك. |
Sizi, çocuklarda ağız kokusuna karşı savaşta Denver Nuggets'ın yanında olmaya davet ediyoruz. | Open Subtitles | التي تدعوكم للإنضمام إلى دنفر ناغتس في مكافحة رائحة الفم الكريهة عند الأطفال |
Bu günlerde, bütün çocuklarda otizm ya da hiperaktiflik oluyor. | Open Subtitles | بأيامنا هذه، كل الأطفال يعانون من التوحد أو نقص التركيز، |
Bizim çocuklarda kullandığımız parmak boyamaya benziyor. | Open Subtitles | بنفس أسلوب التلوين بالأصابع الذي اعتمدناه مع أطفال الحضانة ذات مرة |
Antidepresanların çocuklarda nöbetlere neden olduğu biliniyor fakat orgazm konusunda bir bilgi yok. | Open Subtitles | مضادات الاكتئاب تسبب النوبات للأطفال لكن ليس هزات الجماع |
10 yaşın altındaki çocuklarda bipolar bozukluğun şu anda olan düşüncemizle alakalı bir yazısını yaz, lütfen. | Open Subtitles | ـ هيئي رجاء بحــثا حول التفكــير الجاري بالاضطراب ثنائي القطبين للأطفال تحت سن العاشرة |
çocuklarda genelde ailelerini koruma eğilimi olur. | Open Subtitles | فهناك نزعة للأطفال, في الغالب لمحاولة حماية والديهم |
FDA çocuklarda yapay akciğere onay vermiş değil. | Open Subtitles | وكالة الدواء والغذاء لم توافق على الرئة الصناعية للأطفال. |
Nörofibromatozisli çocuklarda yaygındır. | Open Subtitles | يحدثُ ذلك للأطفال الّلذين . يُعانون من الورم الليفي العصبيّ |
Nörofibromatozisli çocuklarda yaygındır. | Open Subtitles | يحدثُ ذلك للأطفال الّلذين . يُعانون من الورم الليفي العصبيّ |
Kemik iliği nakli SCID'li çocuklarda işe yarayabiliyor. | Open Subtitles | زراعة نقي العظم للأطفال المصابين بمرضك قد تكون فعالة، |
çocuklarda çok görülen bir şiddet şeklidir. | Open Subtitles | باللّوي بعزم دوران قوي إنّها إصابة إعتداء شائعة للأطفال |
çocuklarda cinsiyet mevhumu yoktur, olmaları gereken kişiyle veya sevmeleri, hoşlanmaları gereken kişiyle ilgili utanç duymazlar. | TED | ليس للأطفال تلك الأفكار التي تتعلق بمعايير الجنس الاجتماعي، ليس لديهم شعور بالخزي حيال ما يفترض بهم أن يصبحوا عليه أو ما الذي يفترض بهم أن يعجبوا به أو يحبّوه. |
Ailesini kaybeden çocuklarda sıklıkla görülür. | Open Subtitles | خسارة الوالدين يحدث هذا للأطفال عادةً |
Dikkat bozukluğu olan çocuklarda az oranda beta dalgalari ve yuksek oranda theta dalgalari bulunur. | TED | الأطفال الذين لديهم هذا الاضطراب لديهم نسبة منخفضة من موجات بيتا في حالة التركيز ونسبة كبيرة من موجات ثيتا. |
Örneğin depresyonun, çocuklarda ishal ve zatürrenin ardından, maluliyetin en fazla rastlandığı üçüncü sebep olduğunu görüyoruz. | TED | الاكتئاب، على سبيل المثال، هو السبب الثالث للإعاقة، جنبا إلى جنب مع أمراض مثل الإسهال والالتهاب الرئوي في الأطفال. |
Genellikle kronik alerjisi olan çocuklarda görülür. | TED | إنها تُلاحظ غالبًا بين الأطفال الذين لديهم حساسية مزمنة |
Fazlası, hıçkırıklar bebeklerde daha doğmadan çok önce başlıyor ve küçük çocuklarda, yetişkinlere kıyasla çok daha sık görülüyor. | TED | كما أن الفواق يظهر لدى أطفال البشر قبل أن يولدوا كما أنها مألوفة لدى الأطفال أكثر من الكبار. |
Otistik çocuklarda bunun işe yaradığını söylüyorlar. | Open Subtitles | الذين يقولون انها قد تنجح مع أطفال مصابين بالتوحد |