"çok şanslı bir" - Traduction Turc en Arabe

    • محظوظ جداً
        
    • محظوظ للغاية
        
    • محظوظة جدا
        
    • محظوظة للغاية
        
    Doğru mu? Nathaniel Kahn: Yaptıysa çok şanslı bir adamdır. TED نثانيال خان: إن كان ذلك صحيحا فهو رجل محظوظ جداً.
    Uyandığında, çok şanslı bir adam olduğunu düşündüğümü söyleyin ona. Open Subtitles حسناً,عندما يستيقظ أخبريه أنى أظنه رجل محظوظ جداً
    ...ve inanıyorum ki nişanlın senin gibi inanılmaz bir kadınla evlendiği için çok şanslı bir adam olacak. Open Subtitles وأعلم أن خطيبك رجل محظوظ للغاية ليتزوج امرأة رائعة مثلك
    Biliyor musun damadım, sen çok şanslı bir adamsın. Open Subtitles أتعرف يا زوج ابنتي؟ إنك رجل محظوظ للغاية مصيرك في طريقه للتغيير
    ...ama öyle ama böyle çok şanslı bir hayat geçirdim. Open Subtitles لدي بطريقة ما أستمرارية من حياة محظوظة جدا
    Hafif bir beyin sarsıntısı dışında, l'd Sen çok şanslı bir kadın olduğunu söylüyor. Open Subtitles عدا عن ارتجاج خفيف ، أقول أنك كنت امرأة محظوظة للغاية
    O çok şanslı bir adam. Eşsiz biri olmalı. Open Subtitles إنه رفيق محظوظ جداً يجب أن يكون رجل مميز
    çok şanslı bir insansanız, bir gün karşınıza öyle biri çıkar ki, kendinizi yeniden doğmuş gibi hisseder bir anda tüm geçmişinizi unutuverirsiniz. Open Subtitles مرةً في حياتك.. وأن كنت محظوظ جداً ستقابل الشخص الذي تستحقه. وحتى الوقت الذي تقابلها والوقت الذي بعده.
    Evet.. bak çok şanslı bir isim, Auro. Open Subtitles ..نعم.. أترى بأنه إسم محظوظ جداً .. أورو
    Ben de etrafımı çeviren ailemle minik "güvercinlerimle" çok şanslı bir erkeğim. Open Subtitles وأنا رجل محظوظ جداً لأني مُحاط بعائلتي, حماماتي الصغيرة
    Biliyormusunuz, Mr White, çok şanslı bir adamsınız. Open Subtitles تَعْرفُ، السّيد White، أنت رجل محظوظ جداً.
    Ben çok çekici bir kadınım ve sense çok şanslı bir erkeksin. Open Subtitles أنا امرأة مثيرة جداً ! وأنت رجل محظوظ جداً
    Walt dürbünle bakıp "baban çok şanslı bir adam" derken yanılıyormuş. Open Subtitles و يقول والدك محظوظ للغاية كان مخطئا للغاية مرحبا هايلي
    çok şanslı bir adamsınız. Çok güzel bir eşiniz var. Open Subtitles أنت رجل محظوظ للغاية لديك زوجة رائعة
    Eh, Habib gerçekten çok şanslı bir çocuk, talihsiz ismi dışında. Open Subtitles في هذه الحالة فإن (حبيب) صبي محظوظ للغاية رغم إسمه الغريب
    çok şanslı bir adamsın. Open Subtitles أنت رجل محظوظ للغاية.
    Carl her şeyi ne güzel ayarlamış. Her şey tam anlamıyla mükemmel. Sen çok şanslı bir kadınsın. Open Subtitles خطط كارل بشكل مدهش اعني ان كل شيء مثالي انت سيدة محظوظة جدا
    Imelda... müthiş bir ahçıya benziyor, bu da seni çok, çok şanslı bir kız yapıyor. Open Subtitles اميلدا... صوتكي يبدو على ما افضل حال اي واحدة تفضلي، فتاة محظوظة جدا
    Bu arada eşin çok şanslı bir kadın. Open Subtitles بالمناسبة زوجتك إمرأة محظوظة جدا جدا
    çok şanslı bir aile olduğumuzu. Open Subtitles اعتقد اننا عائلة محظوظة للغاية
    Tebrikler. çok şanslı bir kızsın. Open Subtitles تهانيناً, انتِ فتاة محظوظة للغاية
    - çok şanslı bir kadın olmalısın Colette çünkü Gloria'nın sırtında o sandalyeyi kıranın sen olduğunu biliyorum. Open Subtitles إنك امرأة محظوظة للغاية سيدة "كوليت"؟ لأنني أعلم أنه أنت من قام بكسر الكرسي على ظهر "جلوريا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus