"çok şeyin var" - Traduction Turc en Arabe

    • لديك الكثير
        
    • لديكِ الكثير
        
    • لديكَ الكثير
        
    • قد حصلت على الكثير
        
    • لديكِ كل شيء
        
    • أمامك الكثير
        
    Konuşacak çok şeyin var, değil mi? Open Subtitles وأنت لديك الكثير لتتحدث بشأنه, أليس كذلك؟
    Hâlâ öğrenecek çok şeyin var, genç çırağım. Open Subtitles لازال لديك الكثير لتتعلمه، يا متدربي الشاب.
    Öğrenecek çok şeyin var, İrlandalı. Open Subtitles لديك الكثير لتتعلمه , أيها الرجل الإيرلندى الصغير
    Kaybedecek çok şeyin var ve seni mutlu edecek erkek ben değilim. Open Subtitles لديكِ الكثير لتخسريه, و أنا لست بالرجل الذي سيجعلك سعيدة.
    Söyleyecek çok şeyin var. Open Subtitles لديكَ الكثير لتقوله
    Bak, dahi olabilirsin Walter ama söz konusu o olduğunda, öğrenecek çok şeyin var. Open Subtitles انظروا، قد يكون عبقريا، والتر، ولكن عندما يتعلق الأمر لها، وكنت قد حصلت على الكثير لنتعلمه.
    Ve doğrusunu istersen, ateş etmeye niyetlendiysen eğer söyleyecek çok şeyin var demektir. Open Subtitles وبماأنكتنويإطلاقهذهالطلقة.. هذا يعني أنه لديك الكثير لتقوله
    Yapacak çok şeyin var, o yüzden fazla uzağa gitme. Open Subtitles لديك الكثير من المهام، مما يعني أنه لا يمكنك الخروج لمدة طويلة.
    Tabağının üzerine bir çok şeyin var. Sadece yardımcı olmaya çalışıyordum. Open Subtitles لديك الكثير من الواجبات كنت أحاول مساعدتكِ فحسب
    Öğrenecek daha çok şeyin var. Open Subtitles لديك الكثير لتتعلميه أيتها الوافدة الجديدة
    Öğrenecek daha çok şeyin var. Open Subtitles لديك الكثير لتتعلميه أيتها الوافدة الجديدة
    Kaybedecek çok şeyin var ve boynuma kramp girdi. Open Subtitles لديك الكثير لتخسريه، ولديّ ألمٌ بالرقبة.
    - Ah yavrum daha öğrenecek çok şeyin var. Open Subtitles من هو وايد ؟ أوه يا طفله لديك الكثير لتتعلميه
    Kitapların dışında yapacak çok şeyin var mı? Open Subtitles حسناً، وفيما عدا الكتب، هل لديك الكثير لفعله؟
    En gencimiz sensin. Uğruna yaşanacak çok şeyin var. Open Subtitles أنت الأصغر هنا لديك الكثير لتعيشين من أجله
    Öğrenecek çok şeyin var. Zamanın da çok az. Open Subtitles تعالي، لديكِ الكثير لتتعلميه والوقت قصير
    Belli ki söyleyecek çok şeyin var. Open Subtitles أتعلم ، لديكِ الكثير لتخبريني به
    Oldunuz. Evet ama muhtemelen soracak çok şeyin var. Open Subtitles -أجل، ولكن ربّما لديكَ الكثير من الأسئلة ،
    Başarısız hissettin ve verecek çok şeyin var. Open Subtitles يشعر وكأنه قد كتب قبالة لكم وكنت قد حصلت على... الكثير لتعطيه.
    Kazanacak çok şeyin var. Open Subtitles لديكِ كل شيء تكسبيه من هذه المهمة،
    Daha öğrenecek çok şeyin var küçük çocuk, anlıyor musun? Open Subtitles أتعرف.. لا يزال أمامك الكثير لكي تتَعَلّم أيها الصغير

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus