| Tanrı'nın şefkati çok büyüktür, çok büyüktür... | Open Subtitles | حب الرب جميل جدًا |
| Tanrı'nın şefkati çok büyüktür senin için, benim için | Open Subtitles | حب الرب جميل جدًا لك و لي |
| Elleri çok küçüktür. Ayakları çok büyüktür. Saçları çok düz, çok kıvırcıktır. | Open Subtitles | يد صغيرة للغاية ، وقدميها، الشعر بقعة كبيرة جدا ، والكثير منه مجعد |
| Tankerler çok büyüktür o yüzden petrolün hareket edip gemiyi batırmasını önlemek için bölmeler yapılması gerekir. | Open Subtitles | أنها كبيرة جدا لذلك لذلك يجب تقسيمها إلى غرف شديدة الأحكام لمنع الزيت من التخبط بالداخل |
| Porsiyonlarımız bir kişinin iki tabak yemesi için çok büyüktür. | Open Subtitles | شرائح اللحم خاصتنا كبيرة جداً علي شخص كي يأكل أثنتين |
| Porsiyonlarımız bir kişinin iki tabak yemesi için çok büyüktür. | Open Subtitles | شرائح اللحم خاصتنا كبيرة جداً علي شخص كي يأكل أثنتين |
| Yine de, çok büyüktür. Biz daraltmak zorunda. | Open Subtitles | مع هذا ، لا يزال واسع للغاية يجب أن نقلل الإتساع |
| Bekleyin, çok büyüktür. De, sağ Gideon için ? | Open Subtitles | لحظة ، غنه واسع للغاية لـ (غيديون) أيضاً ، صحيح ؟ |
| Tanrı'nın şefkati çok büyüktür, çok büyüktür... | Open Subtitles | حب الرب جميل جدًا |
| Tanrı'nın şefkati çok büyüktür senin için, benim için | Open Subtitles | حب الرب جميل جدًا لك و لي |
| Riskleri çok büyüktür. | Open Subtitles | المخاطر كبيرة جدا. |