Ama bir sonraki adımın çok daha ilginç olduğunu düşünüyorum. | TED | لكن ما أعتقده سيأتي لاحقا هو أكثر إثارة للإهتمام. |
İkinci deney ise çok daha ilginç. | Open Subtitles | . هذه التجربة الثانية أكثر إثارة للإهتمام |
Hayır Bir Numara, eminim ki birçoğu bundan çok daha ilginç olacaktır. | Open Subtitles | أوه لا، الأوّل، أَنا متأكّدُ انها سَتَكُونُ مثيرة أكثر |
Ayrıca bu 5 yaş çocuklar için antidepresan ilaç isimleri denemekten ya da takıntılı annelerin hangi renk ayakkabılara bayıldığını araştırmaktan çok daha ilginç. | Open Subtitles | إختبار أسماء مضادات الإكتئاب للأطفال أي لون تفضله الأمهات للأجهزة الرياضية |
Böylece bize sağladığı ekstra korteks alanı vücudu düzenlemekten çok daha ilginç şeyler yapmak için kullanılabilir. | TED | إذاً هذا يعطينا قشرة أكثر للقيام بأمور أكثر إثارة للاهتمام من مجرد إدارة وظائف الجسم. |
Ama bu iki katlı okulun çatısında, çok daha ilginç bir hikâye çıktı. | Open Subtitles | ولكن تصاعدت قصة أكثر تشويقاً فوق هذه المدرسة ذات الطابقين. |
Görüyorum ki FBI için çalışmak akademi için çalışmaktan çok daha ilginç olacak. | Open Subtitles | أرى أن العمل في مكتب التحقيقات الفيديرالية سيكون أكثر إمتاعاً من الأكاديمية |
Ama bence burada, çok daha ilginç ve mühim bir şeyler var. Benim için bir diğer büyük konu; geçmişte, dilin tarihinde yatıyor. | TED | لكنني أظن أن هنالك في الواقع شيء ما أكثر إثارة للإهتمام و أساسياً يجري هنا. الشيء الكبير التالي بالنسبة لي, الفكرة الكبيرة التالية, يمكننا أن نجدها عن طريق في التاريخ إلى أصول اللغة. |
Yaşayan hastalarımızdan çok daha ilginç. | Open Subtitles | أكثر إثارة للإهتمام من مرضانا الأحياء |
Benim çok daha ilginç bir sorum var. | Open Subtitles | لديّ سؤال أكثر إثارة للإهتمام |
BM'den çok daha ilginç. | Open Subtitles | إنها فقط أكثر إثارة للإهتمام من " يو إن " ـ ( يو إن .. منظمة الأمم المتحدة ) |
Ve karşına çok daha ilginç bir yemek çıkıyor. | Open Subtitles | ...فتحصل على شىء أكثر ! إثارة للإهتمام |
Kesinlikle göründüğünden çok daha ilginç biridir. | Open Subtitles | ! تبدو مثيرة أكثر مما يبدو عليها |
Ayrıca bu 5 yaş çocuklar için antidepresan ilaç isimleri denemekten ya da takıntılı annelerin hangi renk ayakkabılara bayıldığını araştırmaktan çok daha ilginç. | Open Subtitles | إختبار أسماء مضادات الإكتئاب للأطفال أي لون تفضله الأمهات للأجهزة الرياضية |
Seninle konuşulacak çok daha ilginç bir konum var. | Open Subtitles | ل يكون شيء أكثر إثارة للاهتمام أن أتحدث إليكم عن. |
Ben çok daha ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت شيئا أكثر إثارة للاهتمام بكثير. |
Biraz daha farklı bir şey. Fizik yasaları bize boşluğun düşündüğümüzden çok daha ilginç olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أنه مختلف، قوانين الفيزياء تقول لك أن حتي الفضاء الفارغ أكثر تشويقاً مما ظننت |
Ben "İmkânsız"ları çok daha ilginç buluyorum. | Open Subtitles | أنا أجد المحال أكثر تشويقاً |
Aslında, bence Nick'in hikayesi çok daha ilginç. Nick? | Open Subtitles | في الواقع Iأعتقد أن قصة نيك أكثر إمتاعاً نيك |