çok fazla şey bilmiyorum ama emin olduğum bişey var ki, sen Akadlı değilsin. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الكثير لكني متأكد من شئ واحد هو أنك لست ملكاً |
İşte, düşünüyorum da bir kaç haftadır bunu yapıyoruz ve ben senin hakkında çok fazla şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا، لقد كنتُ أفكّر لقد كنّنا نقوم بـ هذا لعدّة أسابيع، وأنا لا أعرف الكثير عنكِ. |
Fakat tıpkı ona da söylediğim gibi konu hakkında çok fazla şey bilmiyorum o yüzden ona buraya gelmemizi önerdim. | Open Subtitles | لكن بما اني لا أعرف الكثير عنها مثلما قلت له، إقترحت أن نأتي هنا |
Bilinçli rüyalar hakkında çok fazla şey bilmiyorum ama istediğin her yere gidebiliyorsan... kiliseye gitmeyi denemelisin. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الكثير عن... ... ـ |
çok fazla şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عنه |
Fakat Isaak'le ilgili çok fazla şey bilmiyorum. | Open Subtitles | "وفي حالة (آيزك)، لا أعرف الكثير" |