Yani bunu yapan bir insansa, çok güçlü bir adam olmalı. | Open Subtitles | بالتالي إذا ما كان شخص ما فنحن نبحث عن رجل قوي جداً |
Evet, kız çok güçlü bir hayalet pratikte Rich ile besleniyor. | Open Subtitles | نعم, انها شبح قوي جداً انها عمليا تتغذى عليه |
Eski karınız ve kızım çok güçlü bir organizasyon tarafından kaçırıldılar. | Open Subtitles | أم جانبه؟ تم اختطاف طليقتك وابنتي من قبل تنظيم قوي للغاية.. |
İşte bu aşamada anlıyorlar ki çok güçlü bir ev özlemi hastalığı çekiyormuş. | TED | حينها أدركوا أنه كان يعاني من حنين قوي للغاية للوطن. |
bence, doğa ile olan ilişkimizi değiştirmek için çok güçlü bir araç ve yaşamak için muhtaç olduğumuz diğer türlerle de. | TED | انها قوية جدا لتغيير علاقتنا مع العالم الطبيعي كما اعتقد وإلى غيرها من الكائنات التي نعتمد عليها. |
Çekimi etkisi çok güçlü bir gök cismidir. | Open Subtitles | إنّه جرم سماويّ بقوّة جاذبة قويّة جدًّا |
Sadece kendini çok tehlikeli durumlara sokan ve o duruma girince de ne yapacağını bilemeyen çok güçlü bir adamsın. | Open Subtitles | أنت رجل قوي جدًا.. والذي يضع نفسه في مواقف خطرة ولا يدري ما يفعله حينها |
çok güçlü bir mesaj bıraktı. Appachan: Her gün dünyanın uyanışını izlerim | TED | قوية جدًا تقول أباشان : انا اشاهد الناس كل يوم تستيقظ من نومها |
Kalırsan seni orduda çok güçlü bir adam yaparım. | Open Subtitles | إذا بقيت سأقوم بتعيينك في منصب ذو سلطة في الجيش |
Hayatta kalan çok güçlü bir irade ama bu gücünü diğer hayaletleri kontrol etmek için kullanıyor. | Open Subtitles | إن روح باقيه تصبح قويه جدا لدرجه انها تستطيع بكل هذه القوه السيطره على كل مصادر الأرواح الباقيه الأخرى |
çok güçlü bir adam tarafından yönlendirilmiştim. | Open Subtitles | تمّ التلاعبُ بي على يدِ رجلٍ واسعِ النفوذ. |
Sanki her beş kişiden biri çok güçlü bir şey kullanmış gibi. | Open Subtitles | يبدو انه خمس من هنا يتعاطون شيء غريب و قوي جداً |
Çünkü sebebiniz vardı. Hem de çok güçlü bir sebep. İntikam. | Open Subtitles | لأنه لديك حافز قوي جداً يتمثل في الانتقام لم أكن أنا من قام بكتابة ذلك أبداً |
Daireden çıkarttığı eşyalara bakacak olursak gerçekten de çok güçlü bir erkek olmalı. | Open Subtitles | رجل قوي جداً بالحكم على الأشياء التي حركها في المنزل |
Bu bir cırcır böceği pinyatası. Şaka yaptım, çok güçlü bir silahtır. | Open Subtitles | هذا من أجل الكريكت، أنا أمزح إنه سلاح قوي للغاية. |
Şehirde bir vaiz var. çok güçlü bir sihir kullanıyor. | Open Subtitles | ثمة واعظ في البلدة ويستخدم سحر قوي للغاية. |
Biz, yani ben ve buradaki arkadaşlarım, çok güçlü bir telepat olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | أنا والناس هنا أنكَ مُتخاطر ذهني قوي للغاية |
Şurası açık ki, aralarında çok güçlü bir bağ vardı. | Open Subtitles | ومن الواضح أن هناك علاقة قوية جدا بينهما. |
Şey, burada söyleyebileceğim şey bunun çok güçlü bir anektod olduğu ve bence, siz de bilirsiniz, bu... | Open Subtitles | حسنا, ما سأقوله هو أن هذه قصة قوية جدا وأظن, مثل ما انت عارف, أن |
Bazen çok güçlü bir etki de yapabiliri. | Open Subtitles | وأحياناً يظهر بعد تلقّي لكمة قويّة |
"Kandırmaca" çok güçlü bir ifade. Daha çok oyun veya satranç gibi. | Open Subtitles | حسناً، كلمة "خدعة" قويّة قليلاً إنها أشبه أكثر بحيلة، مناورة |
Bir arkadaşım var kocan gibi sorunlarla nasıl baş edileceğini bilen çok güçlü bir arkadaş. | Open Subtitles | لدي صديق صديق قوي جدًا يستطيع التعامل مع المشاكل كالتي يتسبب بها زوجك |
Sana söylemiştim, bu dalga geçmek için çok güçlü bir içecek. | Open Subtitles | أخبرتكِ بأنها مادة قوية جدًا على أن تعبثي بها |
Yo. Amcası hayatında çok güçlü bir yere sahip. | Open Subtitles | لا عمها ذو سلطة على حياتها |
Her zaman idollerimden biri olmuştur çünkü çok güçlü bir kadın ve aşırı kıvırcık saçlarıyla o kadar asil bir şekilde mücadele ediyor ki. | Open Subtitles | كُنت دائماً اعتبرها قدوةً لي لأنها إمراةً قويه إنها تكافح بكل شرف بشعرها المجعد ذاك |
çok güçlü bir adam tarafından kandırıldım. | Open Subtitles | -تمّ التلاعبُ بي، على يدِ رجلٍ واسعِ النفوذ |
Bir lanetli ev arıyor olabiliriz, Albay... çok yeni, çok güçlü bir lanetli ev. | Open Subtitles | ربّما أنّنا ننظر الآن إلى عملية سَكنأرواح،أيّتهاالعَقيد... سَكن أرواح جديد كُليّاً وقوي للغاية. |
Sana çok güçlü bir anestetik vereceğim, böylece işlem süresince hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | سوف احقنك بمخدر قوى جدا حتى لا تشعر بشئ خلال العمليه |
çok güçlü bir adamsınız, Bay Baines. Muhtemelen kendi gücünüzün farkında değilsiniz. | Open Subtitles | . (أنت قويّ للغاية ، سيد (بينز ربما لا تـُقدر قوتك |
Dışarıda çok güçlü bir arkadaşın var hazırlanmak yerine bunu salmanı istiyor. | Open Subtitles | لديك صديق قوي جدا في الخارج إذا إخترت القتال بدلا من التحضر |
Sahneden söylenince bayağı basmakalıp geliyor, fakat pratiğe döktüğünüzde gerçekten çok güçlü bir fikir. | TED | في الحقيقة يبدو انه سهل جداً بالقول بأنه ستقف هنا لكن عندما تحاول أن تضعها قيد الممارسة ستكون قوية جداً |