Onunla yapılacak çok güzel şeyler var, ve ben bunu mahvetmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد حصلت على أشياء عظيمة معها، ولن أدمّرها. |
Diğer bütün gazeteler çok güzel şeyler yazmış. | Open Subtitles | كل الجرائد الأخرى كاتبة أشياء عظيمة |
Bavulunda çok güzel şeyler var! | Open Subtitles | يا لها من أشياء جميلة تلك الموجودة في حقيبتك |
- Umarım benim hakkımda güzel şeyler söylemiştir. - Evet, çok güzel şeyler anlattı. | Open Subtitles | ـ أرجو ان تكون قد قالت أشياء جميلة عني ـ أجل، أشياء جميلة جداً |
Flik, sen pek çok güzel şeyler yaptın. | Open Subtitles | -لكنك يا فليك فعلت أشياء جيدة كثيرة -فعلا |
Bu yeni yerde, başına çok güzel şeyler gelecek. | Open Subtitles | . أشياء رائعة ممكن أن تحدث لك في هذا المكان الجديد |
Babana gelince bana çok güzel şeyler sağlıyor. | Open Subtitles | والدك؟ إنه يدرّ عليّ غنائم عظيمة. |
Sen...bağış gecesi benim hakkımda çok güzel şeyler söyledin, teşekkür ederim. | Open Subtitles | لقد قلتِ أموراً لطيفة بشأني في حفل جمع المال، ذلك و... |
Burada daha çok güzel şeyler var, Emmett. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء الجميلة هنا، إميت : |
Burada çok güzel şeyler gördük. | Open Subtitles | .رأينا بعض الأشياء الجميلة هنا |
Çalışmaların hakkında çok güzel şeyler duydum. | Open Subtitles | سمعت أشياء عظيمة حول عملك، |
Kang, ikiniz hakkınızda çok güzel şeyler söyledi. | Open Subtitles | كانغ) أخبرني أشياء عظيمة عنكما) |
- Jim, Jean ve diğerlerinden çok güzel şeyler duydum. | Open Subtitles | سمعت أشياء جميلة من " جيم " و " جين " و آخرين |
Odasında çok güzel şeyler üretirdi. | Open Subtitles | كانت تصنع أشياء جميلة كثيرة في غرفتها |
Yeni çizgilerin için çok güzel şeyler duyuyorum. | Open Subtitles | سمعت أشياء جيدة عن إنتاجاتك الجديدة. |
Hakkında çok güzel şeyler duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أشياء جيدة عنك |
Bu uzaylı çöplüğüyle çok güzel şeyler yapabilirdik. | Open Subtitles | بإمكاننا صنع أشياء رائعة للغاية من هذه الخردة الفضائية. |
çok güzel şeyler yapmış. | Open Subtitles | انها تعمل أشياء رائعة من اجلك. |
Babana gelince bana çok güzel şeyler sağlıyor. | Open Subtitles | إنه يدرّ عليّ غنائم عظيمة. |
Biliyor musun, o röportajda Gavin Belson hakkında çok güzel şeyler söyledin. | Open Subtitles | ًأتعلم، لقد قلت أموراً لطيفة جدا عن (غافين بيلسون) في تلك المقابلة. |
Harika bir sergi. çok güzel şeyler var. | Open Subtitles | معرض رائع العديد من الأشياء الجميلة |
Sahiden çok güzel şeyler var burada. | Open Subtitles | هناك بعض الأشياء الجميلة هنا |