"çok kızar" - Traduction Turc en Arabe

• سيغضب
• ستغضب
• غاضبة جدا
• سينزعج
• ستكون غاضبة

- Eğer gitmek istediğimi söylersem çok kızar. - Söylemeni kim istedi?
سيغضب اذا طلبت منه الذهاب من قال انك يجب ان تطلب؟

Evden ayrıldığımı bilse Phillip çok kızar ama sana bir şey göstermek zorundayım.
"فيليب" سيغضب جداً أذا علم أننى غادرت لكن , يجب ان أريك شئ

Bugün işi assan, keçi dadın çok kızar mı? Bilemiyorum.
هل تعتقد أن عنزتك ستغضب إذا لعبت الهوكي بعد الظهر ؟

Geç kalırsam çok kızar diye düşündüm ve buraya gelmeden önce arabada üstümü değiştirdim.
أعتقدت أنها ستغضب إذا تأخرت فبدلت ثيابي في السيارة على طريقي

Burada durmamalısın baba. Annem çok kızar.
لا يجدر بكِ أن تكون هنا، أبي أمي ستكون غاضبة جدا

Ondan gizlediğimi duysa çok kızar.
سينزعج لأنّني كنت أحرمه منها.

Babam işi kaçırdığım için bana çok kızar sanmıştım.
لقد ظننت أن والدي سيغضب كثيراً لتغيّبي عن العمل

Bir nefeste bunlardan daha karmaşık ve iğrenç 50 tanesini ezbere söyleyebilirim ama sonra baban bana çok kızar.
و يمكنني التفوه بخمسين كلمة أخرى أكثر تعقيداً و اشمئزازاً لكن عندها سيغضب مني أبوك

Yo, yo, yo-- sonra dondurma almayacağımızı öğrenince bize çok kızar.
لا،لا... سيغضب جداً عندما يكتشف أنّنا لن نذهب

Hadi, gecikirsek Jeff çok kızar.
هيا ، جيف سيغضب جدا لو لم نذهب

Eğer hapse düşersen baban çok kızar.
إذا ذهبت إلى السجن والدك سيغضب جدا

Gitmezsem babam çok kızar.
لكنّ أبي سيغضب إن لم أحضر

Eve çamaşır makinesiyle gitmezsem karım bana çok kızar.
و لكن إن لم أعد إلى المنزل مع غسّالة الثياب، ستغضب زوجتي

Bunu kabul edemem. Annem çok kızar.
لا ينبغى أن أخذ النقود , أمى ستغضب

Yüzünü yıka, yoksa teyzen çok kızar.
اغسلي وجهك، وإلا ستغضب منك الخالة.

Kırarsak büyük annem çok kızar.
-لا ، لم يفعل أحد منا ذلك لكانت جدتي ستغضب لو قمنا بكسره

Kanını halılara bulaştırmamaya çalış. Yoksa annem çok kızar.
حاول ألا تنزف على السجادة أمي ستغضب

Dedi ki, "sakın anneni arama yoksa sana çok kızar."
لقد قال "لا تتصلي بوالدتك و إلا ستغضب عليكِ"

Babam bizi burada görürse çok kızar.
-أبي سينزعج لو وجدنا هنا