Neredeyse eziyordum, yere çok sert çarptı, ben de durdum. | Open Subtitles | كنت على وشك دعسها سقطت على الأرض بقوة لذلك توقفت |
Bu diski almaya kalkarsan, sana çok ama çok sert bir şekilde vururum. | Open Subtitles | وإذا حاولت أخذ هذا القرص سوف أضربك بقوة كبيرة |
Bana çok sert davrandın, ben de yumuşak oldum. | Open Subtitles | أنت كُنْتَ قاسي جداً عليّ، لذا الآن أَنا لطيفُ. |
Çok güçlü, çok sert, iyi donanımlıydılar. | Open Subtitles | محصّنة بشكل جيد جدا، قوية جدا مجهّزة بشكل جيّد جدا |
Bana bir zamanlar okuldayken tanıdığım çok sert bir matematik öğretmenimi hatırlatıyor. | TED | إننى أشعر مثلما شعرت من قبل تجاه إحدى معلماتى سابقاً حيث كانت صارمة |
Bir keresinde ona çok sert vurup, bir yerlerini yaralamıştım. | Open Subtitles | ذات مرة، ضربتها بقسوة شديدة وكسرت لها شيئا |
Uluslararası uçuşlarla ilgili tasarıya karşı çok sert bir tavır sergiliyorsun. | Open Subtitles | انك تقاوم بشكل قوي جدا ضدّ قانون سى. ايه. بى |
Bu ülkede gömenlik yasaları gerçekten çok sert ve biz de biraz risk altındayız. | Open Subtitles | قوانين الهجرة أصبحت قاسية جدا في هذه البلد لكنا توسلنا في حالتك |
Geçen gün çok sert davrandım. Özür dilerim. | Open Subtitles | أنا كنت قاسية جداً الأيام السابقة , المعذرة |
çok sert sevişebilir, çok narin de olabilir. | Open Subtitles | يمكنه أن ينكح بقوة, يمكنه أن ينكح بلطف. إنه الأفضل. |
Sağlık sigortası olmayan birine göre çok sert konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدث بقوة بالنسبة لشخص ليس لديه تأمين صحي |
Ben de şöyle yaptım, ben de şöyle yaptım, öne eğildim ve çok sert bir şekilde hassas yerlerine vurdum. | Open Subtitles | لهذا , الذي فعلته هو والذي فعلته هو اني نزلت قليلا وضربته بالاسفل بقوة فعلا |
- Ne? Öyle çok sert değil. Sadece gerçek gibi gözüksün, yeter. | Open Subtitles | انظر، ليس بقوة كبيرة، فقط بما يكفي لجعلها تبدو حقيقية |
Kontes iyi bir kadın. Saçını çok sert çekmiştim. | Open Subtitles | الكونتيسة أمرأة طيبة لقد شددت شعرها بقوة قليلا |
Seni çok sert sikmek istiyorum. Boşalmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اضاجعك بقوة اريد ان تأتيك النشوة |
Elimdeki kaliteli bir harman. Bu yüzden ne çok sert ne de çok kuvvetli. | Open Subtitles | إنه نوع جيد إنه ليس هش جداً ولا قاسي جداً |
Banwari, bu günlerde çok sert yapıyorsun galiba. | Open Subtitles | بانواري ، يبدو بأنّك تجعلها قوية جدا هذه الأيام |
Ìçeri davet etmek isterdim ama bayan Roberts çok sert biri. | Open Subtitles | أتمنىبأننيأستطيعأنأطلب منكالدخول، لكن السيدة روبرتس صارمة جداً |
Uh, her iki taraf da aşırı sahiplenicidir, ve onlara ait birşeyi aldığınızda, çok sert tepki gösterirler. | Open Subtitles | كلا النوعين يحبون الإمتلاك للغاية، ولو أُخِذ شيئاً مِن أملاكِهم، فقَد يتعامَلون بقسوة شديدة. |
çok sert bir adammış. Satıcıları haraca bağladığı söyleniyor. | Open Subtitles | وهو أيضا رجل قوي جدا الذي يهز أسفل الباعة لخفض الانتاج. |
Sana çok sert davrandığım için beni istemediğinden emin misin? | Open Subtitles | هل انت متأكد انه ليس بسبب انني كنت قاسية جدا معك ؟ |
Sana yakın kişiler hakkında çok sert sözler etmişsin. | Open Subtitles | فقد قلتِ أموراً قاسية جداً للمقربين لديكِ. |
Yani üstü, bilirsin, çok sert. | Open Subtitles | أعني، وأعلى من ذلك هو، كما تعلمون، من الصعب جدا. |
İnsan kaçakçılığı için dahi, ürünlerinle başa çıkma yöntemin çok sert. | Open Subtitles | حتى لو كانوا "يتاجرون بالبشر طريقة تعاملهم معهنّ "كمنتجاتهم" خشنة للغاية |
Bu gördüğün, Haiti malı. çok sert bir maldır, dostum. | Open Subtitles | خذ هذا الدواء إنه دواء قوي جداً إنه مصنوع من النباتات |
Yakaladığın anlar çok sert. Çok melankolik. | Open Subtitles | الصور التي التقطت، عنيفة جدا و كئيبة جدا |
Öyle bir toleransım var ki çoğu insana göre çok sert yapıyorum. | Open Subtitles | لأنني عززت مقاومة ذلك أنا أعملها قوية جدًا لأكثر الناس |
Ona çok sert davrandığımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقدى أننى كُنت قاسى عليه ، أليس كذلك ؟ |
Bir sorun yok. - Bak Case, bu çocuk çok sert. | Open Subtitles | نظرة، القضية، هذا الطفل هو صعب جدا. |