çukurlar dolup taşıyordu ve lağım, SS yemekhanesinin önüne akıyordu. | Open Subtitles | الحفر غير محكمة ويفيض منها الماء وكان قيح الجثث يتواجد عند مدخل مطعم القوات الخاصة |
Demek istiyorum ki şehirde çukurlar mı var yoksa şehir mi çukurların içinde? | Open Subtitles | أعني هل هذه الحفر في المدينة أو هذه المدينة هي الحفر؟ |
Demek istiyorum ki şehirde çukurlar mı var yoksa şehir mi çukurların içinde? | Open Subtitles | أعني هل الحفر في المدينة أو هذه المدينة هي الحفر؟ |
Uh, sol köprücük ve kürek kemiği içindeki kireçleşmiş çukurlar ile önkol çatlakları... balistik hasarla uyumlu. | Open Subtitles | الثقوب الكلسية مع كسر متشعع في الترقوة اليسرى وعظم الكتف تتلائم مع إصابات الأعيرة النارية |
Birileri toprak örneği aldığı için o çukurlar oluşmuş. | Open Subtitles | لذا فإنّ تلك الثقوب كانت لشخص يأخذ عينات من التربة. |
Çoğunlukla tamamen düzdür ama bazı yerlerde yüzlerce mil genişliğindeki dev çukurlar tarafından kesilmişlerdir. | Open Subtitles | وهو مسطح تماما في الغالب لكن في بعض الأماكن تجرحه أخاديد ضخمه .بعرض مئات الأميال |
Yere çukurlar kazıp her birine bir hastayı koyup üzerlerini kapakla örtüyorlar. | Open Subtitles | يحفرون حفر في الارض ويرمون المجانين بكل واحدة منفردا ويغطونها |
Hükümet bu çukurlar için önlem almalı. | Open Subtitles | ويجب أن تتحمل الحكومة المسؤولية عن هذه الحفر. |
- Diane, yoldaki çukurlar için Bayındırlık İşleri ile görüşmen gerek. | Open Subtitles | حسنا ديان المسؤول عن الحفر من الافضل ان تتصلي بمصلحة الاشغال العامة |
Büyük çukurlar kazabiliriz içine aslanlar, kaplanlar yılanlar ve bir sürü hayvan koyarız. | Open Subtitles | ... يمكننا أن نحفر بعض الحفر الكبيرة ، ومن ثَم يمكننا أن نضع فيها أسود ... نمور ، ثعابين |
çukurlar, hayatta sefil bir sondan fazlasını göremeyecek olanlar içindir. | Open Subtitles | إن الحفر جيدة لمن يريدون نهايات هالكة |
Sanırım bu çukurlar kendiliğinden oluşmadı. | Open Subtitles | لا أظن أن هذه الحفر حفرت نفسها |
Gelenlerin işini hemen bitirebilmek için büyük çukurlar kazdılar. | Open Subtitles | لهذا كان عندهم الحفر للمرور |
Bugün neredeyse her yerde çukurlar var. | Open Subtitles | الحفر في كل مكان. |
Yoksa evimin etrafında çukurlar açmaya başlayacağım. | Open Subtitles | .. أو أنهُ يجب علي البدء بحفر الثقوب... .. |
- Belki de bazı çukurlar doldurulamıyordur. | Open Subtitles | ربما البعض لا يمكنه ملئ الثقوب. |
Yavaşlasan iyi olur. Burada çukurlar var. Birine düşebilirsin. | Open Subtitles | الأفضل أن تخففي السرعة فهناك أخاديد هنا من الممكن أن تسقطينا في واحدة |
Tekerlek izleri, çukurlar, çamur batakları. | Open Subtitles | أخاديد , بلاعات , تضاريس |
Onlar gamze değil. Onlar kızın kıçındaki çukurlar. | Open Subtitles | هذه ليست دمامل انها حفر في مؤخرتها |