Okulumuzda kalp hastası bir öğrenci var. | Open Subtitles | هناك طالبة في مدرستنا مصابة بمرض القلب |
Princeton'da tecavüze uğramış ama polisin bir şey yapması için yeterince delilleri olmayan öğrenciler için site açmış bir öğrenci var. | Open Subtitles | هناك طالبة في "برينستون" أسست موقعًا للطلاب الذين تعرضوا للاغتصاب، لكن لا يملكون الأدلة الكافية لجعل الشرطة تتحرك. |
Okulda, Filipinli, adı Sunshine olan yeni bir öğrenci var ve benden daha kısa. | Open Subtitles | هناك طالبة جديد في هذه المدرسة اسمها (صن شاين) وهي فلبينية وأقصر مني |
Hukuk okullarında, dünyada dolanan avukatların tümünden daha fazla öğrenci var, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف أن هناك طلاب أكثر في كلية الحقوق من المحامين الذين يمشون على الأرض؟ |
Anlamadım? 1. sınıfı geçip de 2. sınıf için kayıt yaptırmayan öğrenci var mıydı? | Open Subtitles | -أكان هناك طلاب سجلوا في الصف الأول ولم يسجلوا في الصف الثاني؟ |
Bugün aramızda, bir metanet ve güç örneği sergilemiş, imkansız olan hiçbir şey olmadığını ispatlayan bir öğrenci var. | Open Subtitles | وسطنا اليوم هناك طالب الذي ضَربَ مثلاً لقوة الارادة وأثبتَ أنة لا شيء مستحيل |
Bu arada, burada görüşebileceğimiz bir öğrenci var. | Open Subtitles | في هذا الأثناء، لدينا طالب هنا للمقابلة. |
Yeni bir öğrenci var, Cherie Clayman. | Open Subtitles | هناك طالب جديد، تشيري كلايمان. |
Demek yatağında olmayan bir öğrenci var. | Open Subtitles | مما يعني أن هناك طالب خارج فراشه |
Normalde böyle heyecanlı haberleri bu kadar geç vermeyiz ancak sınıfımızda yeni bir öğrenci var | Open Subtitles | جيد في العاده في مثل هذا الوقت المتأخر من العام الدراسي لا توجد أخبار جديدة أو شيقة لكن في الحقيقة لدينا طالب جديد |
Bir şey daha. Bugün aramızda yeni bir öğrenci var. | Open Subtitles | شيء آخر، لدينا طالب جديد معنا اليوم |