"öğrenciler bir" - Traduction Turc en Arabe

• الطلاب

öğrenciler bir şey görmemişse bile cep telefonları görmüş olabilir.
إذا لم الطلاب رؤية أي شيء، ربما لم هواتفهم الخلوية.

Ortalama olarak bu öğrenciler bir kerede yalnızca altı dakika göreve odaklandılar.
في المتوسط، لاحظوا أن هؤلاء الطلاب قادرين على التركيز على مهمة واحدة لمدة ست دقائق فقط.

Burada öğrenciler bir sınıfa geliyorlar ve yerel bir öğretmen eşliğinde kentteki okullara online bağlanıyorlar.
يأتي هؤلاء الطلاب إلى الفصل، ويشاركهم مدرس من المجتمع المحلي ويتصلون بالمدارس الحضرية من على الإنترنت.

Bir çalışma gereği öğrenciler bir dakika boyunca 6 metre boyundaki okaliptus ağaçlarına baktı.
إحدى الدراسات تطلب من الطلاب النظرعالياً إلى أشجار الكينا التي طولها 200 قدم لدقيقة واحدة.

Öğretmenler ve öğrenciler bir yandan bu olayı unutmaya çalışırlarken bir yandan da ölen amigo kızın anısını nasıl yaşatacaklarını düşünüyorlar.
منذ أسبوعين الأساتذة و الطلاب يحاولون تذكر هذه , المشجعة و في نفس الوقت المتابعة بحياتهم

Aslında, okuldaki fiziksel çekiciliği olan öğrenciler bir izleme listesinde yer alıyorlar.
في الحقيقة ، الطلاب وأعضاء التدريس الجذابين موضوعين في قائمة المراقبة

Denetimlerimi ciddiye almayabilirsiniz, fakat sizin gibi kalın kafalı öğrenciler bir yana, psikolojik değerlendirmelerime verdiğiniz cevaplar dengesiz bir kişiliği yansıtır.
قد لا تأخذ إختباراتي بجديّة لكن رأي الطلاب فيك وبغض النظر عن ردودكَ على أسئلتي النفسية كل ذلك يعكس شخصية غير مُتوازنة

Birkaç çeşitte muhtelif maliyetler olacak, ve doğal olarak öğrenciler bir harç öderler.
سيكون هنالك تكاليف مختلفة، وبالطبع على الطلاب دفع رسوم

İkincisi ise yine ders tabanlı; ancak uzmanlık yaklaşımı gözetilerek öğrenim gören popülasyondan oluşuyordu. Yani öğrenciler bir konuda uzmanlaşmadan diğer bir konuya geçemiyordu.
والعينة الثانية من طلاب درسوا في قاعة محاضرات دراسية معيارية، لكن بمقاربة النهج القائم على الإتقان، بحيث لا يستطيع الطلاب المواصلة إلى الموضوع التالي قبل أن يتقنوا الموضوع السابق.

öğrenciler bir çeşit transa geçerler.
الطلاب يدخلون في نوع من الافتتان.

Her haftanın sonunda, öğrenciler bir teste giriyorlar, ödevlerini teslim ediyorlar. Öğretmenlerin gözetiminde sınıf arkadaşları tarafından toplanarak notlandırılıyorlar, sonraki haftaya geçiyorlar.
و مع نهاية كل أسبوع يخضع الطلاب لاختبار و يسلموا واجباتهم التي يتم تقييمها من قبل نظرائهم و تحت إشراف المدرسين حصولهم على النتيجة و انتقالهم إلى الأسبوع التالي

Öğrenciler, “Bir” olarak bilinen bu güçle daha yüksek bir birliğe ulaşmak için bu sıralı matematik dünyasına daldılar. Hypatia, Hristiyanlıktan önceki geleneksel Roman inancı olan putperest olarak kabul edilirken belirli bir tanrıya veya tanrılara ibadet etmedi ve fikirleri, birçok dini bakış açısıyla birlikte uygulanabilirdi.
وتعمّق الطلاب في عالَم الرياضيات المحكَم ذاك لتحقيق أعلى اتحاد بهذه القوة، التي عُرِفت بـ"الواحد." وبينما كانت هيباتيا تُعتبر على أنها مؤمنة بالأوثان... وهي ديانة الرومان قبل مجيء المسيحيّة... فلم تؤدِ صلواتها إلى إلهٍ محدد أو إلى آلهة معينين، وكان بوسع أفكارها أن تتوافق مع أصول دينية متعددة.