Ancak birçok insan bu gruba şiddetle karşı çıkıyordu ve ben de öğrencilerden, fakülteden ve idareden çok eleştiri aldım. | TED | لكن العديد من الأشخاص واجهوا هذه المجموعة، وحصلت على دفعة للخلف من الطلاب والكلية والإدارة. |
Sonuçları da yeni nesil harika öğrencilerden alacaksınız. | TED | وحينها ستستطيعون رؤية النتائج من جيل جديد من الطلاب المدهشين |
Bu Standford Üniversitesi'nin Bilgisayar Bilimi 101 dersinden. öğrencilerden resimdeki bulanık kırmızı görüntüyü | TED | هذا من فصل علوم الحاسوب 101 جامعة ستانفورد، ويُفترض أن يقوم الطلاب بتصحيح الألوان في تلك الصورة الحمراء الباهتة. |
öğrencilerden öğrenmesini istediğimiz ilk proje, kâğıda bir daire çizmeleri. | TED | سألنا الطلبة في المشروع الأول أن يتعلموا صنع دائرة كهربائية على الورق |
22 yaşındaki öğrencilerden vazgeçip yaşıtlarınla yatmanın zamanı gelmiştir belki de. | Open Subtitles | ربما هذا الوقت لتتخلى الطالبات الخريجات ابدأ في قرع الذين هن في عقدك |
Bir veli, öğrencilerden birinin akrabası veya bir öğretmeni. | Open Subtitles | الوالد ؟ أو علاقة واحد من التلاميذ ؟ ــ أو المعلمة ــ معلمة صعبة المراس |
Ve son olarak, özel öğretmen yardımıyla birebir öğrenim gören öğrencilerden oluşan bir popülasyon vardı. | TED | وأخيراً، كانت هناك عينة من الطلاب تم تدريسهم عبر طريقة شخص إلى شخص باستخدام معلم. |
öğrencilerden bazıları dışarı çıktı ve birkaç kargayı yakalayıp içeri getirdi. Onların kilosunu, boyunu vs. ölçtü ve sonra onları tekrardan serbest bıraktı. | TED | خرج بعض الطلاب وقبضوا بعض الغربان، جلبوهم، وقاموا بوزنهم، وأجروا عليهم قياسات وغيرها، وبعد ذلك أطلقوا سراحهم مجدداً. |
Ve 48 saat içinde, öğrencilerden yaklaşık 100 bildirim aldık ve en iyi dört bunu mükemmel şekilde halletti. | TED | وخلال 48 ساعة، تلقينا نحو 100 مراسلة من الطلاب والأربعة الأوائل توصلوا إلى الطريقة المثالية |
Ama bize gerçekten ümit veren şey öğrencilerden duyduklarımız. | TED | لكن ما يعطينا الأمل حقًا هو ما نسمعه من الطلاب. |
10 yaşında öğrencilerden oluşan bir grubun öğretmenlerini gönderdim. | TED | قمت بفصل جميع المعلمين عن مجموعتي من الطلاب ذوي العشر سنوات من العمر. |
Notları diğer öğrencilerden alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الحصول على الملاحظات من بعض الطلاب الآخرين. |
Bu makale hakkında malumatı bulunan bütün öğrencilerden hemen ayağa kalkıp kendilerini göstermelerini istiyorum. | Open Subtitles | أسال كل الطلاب الذين يعرفون أي شيء عن المقالة لكي يعلنوا عن أنفسهم الآن و هنا |
Sana diğer öğrencilerden farklı davranmamak için çok çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني أحاول ألا أرفع مستواك عن مستوى باقي الطلاب |
Duyduğuma göre öğrencilerden öneri kabul ediyormuşsun? | Open Subtitles | أهلاً ، سمعت أنك تتقبل الإقتراحات من الطلاب |
Görgü tanığı olan öğrencilerden duyduklarımdan sonra bir teorim olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | مستندة على روايات شاهد العيان الطلاب تكلّمت معه، في هذه اللحظة أنا يجب أن أقول بأنّني ما عندي واحد. |
Yıllar önce benim derslerime giren, o öğrencilerden hiçbir farkın yok. | Open Subtitles | مثل أولئك الطلاب بفصلي الدراسي قبل سنوات |
Yıllar önce benim derslerime giren, o öğrencilerden hiçbir farkın yok. | Open Subtitles | مثل أولئك الطلاب بفصلي الدراسي قبل سنوات. |
Her hafta, kara ya da deniz ordusundan askerler yemekhanede öğrencilerden gönüllü olanları kaydederler. | Open Subtitles | يتم حاليا تقديم طلبات تطوع بالجيش أو البحرية هذا الأمر موجود غالبا بصورة أسبوعية تحدث في قاعات الأكل، لتجنيد الطلبة |
Polis tüm öğrencilerden ve ailelerinden bu soruşturmaya yardımcı olacak herhangi bir bilgiyi bildirmelerini rica ediyor. | Open Subtitles | الشرطة تطلب من كل الطلبة والأباء برجاء التقدم لتقديم أي معلومات قد تساعد في هذا التحقيق |
Üç öğrenci kaçırıldı. öğrencilerden birinin babası King of Prussia'da saldırgan tarafından bayıltıldıktan sonra baş dönmesiyle uyandı. | Open Subtitles | ثلاثة طالبات تعرضن للإختطاف ووالد أحدى الطالبات |
Burada kalan öğrencilerden biriydin. | Open Subtitles | لقد كنت واحد من التلاميذ الذين يأتون الى هنا |