öğrencinin değerinin artık kanındaki alkol düzeyiyle değil... ..not ortalamasıyla ölçüleceği bir çağ. | Open Subtitles | عصر, الطلاب فيه أموات و لا توجد قيمة لحسبان كمية الكحول في دمائهم |
Çok daha fazla öğrencinin ilgisini bu şekilde çekebiliriz, ve bunu yaparken daha iyi zaman geçirebilirler. | TED | يمكننا ان ندمج الطلاب اليوم بهذه المجالات اكثر .. ويمكننا ان نكسب الكثير من الوقت جراء هذا الامر .. |
20.yy Motor Anonim Şirketinde çalışan o öğrencinin adına ihti-- | Open Subtitles | اريد اسم الطالب الذى عمل فى مصنع محرك القرن العشرين |
Zaten Go Nam Soon ve Oh Jung Ho için akıllı bir yol yok, ve bunun üzerine transfer öğrencinin sıkıntıları eklenirse... | Open Subtitles | أنت حالياً ليس لديك طريقة ذكية من أجل قو نام سون و أوه جونق هو وإذا قام الطالب المنقول بإضافة المشاكل لذلك |
Bu, bir öğrencinin sorusu karşısında ilk defa cevapsız kalışım değildi. | TED | ولكنها لم تكن المرة الأولى التي أعجز فيها أمام سؤال طالب. |
Bir öğrencinin Amerika'da ya da Avrupa'daki eğitim masrafıyla AMBE'de beş öğrenci eğitim görebilir. | TED | يمكن تعليم خمسة طلاب في آيمز بتكلفة تعليم طالب واحد في الولايات المتحدة أو أوروبا. |
Bir öğrencinin bir şey gördüğünü sanmasından başka delilin var mı? | Open Subtitles | ألديك أي دليل أخر غير ما إعتقدت طالبة واحدة أنها رأته؟ |
Bunların hepsi, cezalı bir grup öğrencinin düzenlediği bir oyun. | Open Subtitles | إنها خدعة صنعها مجموعة من الطلبة يحملون فأساً ليتقنوا الدور |
Sınıfı insanlaştırma adına yapılan bir çok şey öğrencinin öğretmene bölündüğü orana odaklanıyor. | TED | الكثير من الجهود لأنسنة فصول الدراسة تركز على نسبة المعلمين إلى الطلاب |
Bunu düşünün, tam anlamıyla, bir grup öğrencinin, bugün, bir milyar insanın hayatına dokunabileceği gerçeğini. | TED | فكروا في ذلك، في وجود مجموعة من الطلاب تستطيع أن تؤثر في حياة البلايين من الناس اليوم. |
Yeşil dumanı hatırlıyorsun, iki öğrencinin lanetlendiklerini fark ediyorsun. | TED | بتذكر الدخان الأخضر تدرك أن اثنين من الطلاب قد أصابتهم اللعنة |
En iyi öğrencinin hangisi olduğunu saptamanın bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لابد ان هناك طريقة ما لتحديد من هو الطالب الافضل |
Yeşil öğrencinin zaten o konuda iyi olduğunu gösteriyor. | TED | اللون الأخضر يعني ان الطالب قد اكمل باتقان |
Değişken olan, bir öğrencinin bir konuya tam olarak ne zaman ve ne kadar çalışması gerektiği, sabit olansa konuyu tam olarak öğrendikleridir. | TED | المتغير هو متى وكم المده على الطالب أن يعمل على شيء ما، وما هو ثابت أنهم يتقنون المادة. |
Bu sınav öğrencinin okuma, yazma veya aritmetik yeteneğini ölçmez. | Open Subtitles | هذا الإختبار لا يقيس كفاءة طالب فى القراءة والكتابة والحساب |
Bu trajik olay kimseden yardım istemesini bilemeyen stres yüklü bir öğrencinin intiharıyla ilgili. | Open Subtitles | الإنتحار المأساوى يبدوا إنها مجرد حادثة عن طلاب لا يعرفون كيفية السؤال عن المساعدة |
Uyarılma uyumsuzluğu hakkında anlattığım bir ders sonrası bir öğrencinin bana gönderdiği bir not. | TED | جاءتني هذه من ملاحظة أرسلتها طالبة لي بعد أن ألقيتُ محاضرة حول الإثارة غير التوافقية. |
Ya öğrenci olmalısınız yada bir öğrencinin flörtü. | Open Subtitles | انت يجب ان تكوني اما طالبة او رفيقة لاحد الطلبة |
Kendi üniversitemin öğretmen eğitimi fakültelerinde her bir öğrencinin oraya gelip bir rap konseri izlediği bir proje başlattım. | TED | في أقسام تدريب المدرسين في جامعتي، بدأت مشروعا حيث يقوم كل تلميذ يأتي إلى هناك بالجلوس ومشاهدة مهرجانات للراب. |
Bu 714 öğrencinin ve arkadaşlık bağlarının yer aldığı bir harita. | TED | لذا ، هذه خريطة ٧١٤ طالباً و روابط صداقاتهم |
Pekala, aramıza yeni bir öğrencinin katıldığını bilmenizi isterim. | Open Subtitles | حسنا, انا فقط أريد من كل شخص أن يعلم. أننا عندنا تلميذة جديدة أنضمت إلينا |
Ama eğer bu öğrencinin geçmişinde not karşılığında seks yapıyor diye bir şüphe varsa | Open Subtitles | إن كانت الطالبة في محل شبهة بأنها تتاجر بالعلاقات مقابل الدرجات سابقًا |
Nasıl bir öğrencinin sınıfın önünde kafasına silah dayamasına izin verirsin? | Open Subtitles | كيف تسمحين لطالب الوقوف أمام فصل بمسدس مشاح لرأسه ؟ |
Pazartesi günü dersini kaçırdığını ve iki öğrencinin şikayetçi olduğunu duydum. Acil bir tatile çıktım. Yapıp yapabileceğim en iyi şeydi. | Open Subtitles | سمعت أنك فوّت محاضرة يوم الإثنين وكل طلابك قدم شكوى لقد كنتُ في أجازة سريعة أفضل ما قمتُ به |
Ortalamanın altı her öğrencinin ödevini yaptım, bütün derslerimden A aldım, onların bütün derslerinden A aldım. | TED | كنت أقوم بجميع الفروض المنزلية للطلاب غير الأذكياء، حصلت على أعلى الدرجات في جميع موادي، وأعلى الدرجات في جميع موادهم. |
Elinden telefonunu düşürmeyen bir öğrencinin mi? | Open Subtitles | هل تقصد الشخص المعين الذي لا يمكنه الإبتعاد عن هاتفه؟ |
Bu yüzden kardeşler arasında o öğrencinin ölmeyeceğine dair bir söylenti çıktı. | Open Subtitles | .. ثم قل هذا للإخوة ، بأن التلميذ لا ينبغي أن يموت |