Ona çıkma teklifi etmesi senin açından bir sorun olur mu diye öğrenmemi istedi. | Open Subtitles | لقد طلب مني أن أعرف إن كانت لديك مشكلة في حال طلب منها الخروج معه في موعد |
Gelmeyecektim, fakat aradığını Oscar söyledi, o da ne istediğini öğrenmemi istedi benden. | Open Subtitles | لم أكن لآتي ولكني أخبرت أوسكار أنكِ إتصلتِ فطلب مني أن أعرف ماذا تريدين |
O zamandan beri, ondan hiç haber alamadık ailem, ona ne olduğunu öğrenmemi istedi. | Open Subtitles | في (هاليفاكس). ومنذ ذلك الوقت ، لم نعرف عنه أية أخبار جديدة. وعائلتي تريد مني أن أعرف ما حدث له. |
Marcus, Walton'un onu transfer ettirmeye çalıştığını biliyordu benden onu tanımamı, zayıflıklarının ne olduğunu öğrenmemi istedi. | Open Subtitles | لقد عرف (ماركوس) أنّ (والتون) كان يحاول نقله، فطلب منّي التعرّف عليه، ومعرفة نقاط ضعفه |