| Sana nasıl top kaybedilmeyeceğini öğretecek biri varsa, o da budur. | Open Subtitles | اذا كان هناك شخص سوف يعلمك الاستلام تحت الضغط، انها هي. |
| Bay Macías bana bateri çalmayı öğretecek. | Open Subtitles | السيد ماسياس سوف يعلمني العزف على الطبول |
| Senin esas, sana bir hayvandan daha farklı nasıl olunacağını öğretecek birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | تحتاج شخص ما لتعليمك هكذا لكي تكون أكثر من حيوان |
| Bu adam pad tutma işinde çok iyidir, sana bir sürü şey öğretecek. | Open Subtitles | هذا الرجل جيد مع القفازات سيعلمك الكثير من الاشياء لديه الكثير من المعرفة |
| Bir çocuğa öğretecek ancak o kadar şey olduğunu farkediyorsun. | Open Subtitles | عندما تدرك أن هناك الكثير من الاشياء فقط يمكنك تعليم الطفل |
| Keşke size sembolleri öğretecek zamanım olsaydı. | Open Subtitles | كنت اتمنى لو كان لدى الوقت لأعلمك الأكواد |
| Dinle, bana bulaştırmadan sürme tekniğini öğretecek misin öğretmeyecek misin? | Open Subtitles | إسمع , هل ستعلمني أسلوب النفخة المزدوجة أم ماذا ؟ |
| Benim sesim size tabiat ananın içinde olanları öğretecek. | TED | وصوتي هو ما سوف يعلمك عن ما بداخل أمّنا الأرض. |
| Size portakal suyu kabından, nasıl kamera yapıldığını öğretecek. | Open Subtitles | انها سوف يعلمك كيفية جعل الكاميرا ذات الثقب للخروج من وعاء عصير البرتقال. |
| Ama bana Avatar olmayı öğretecek kimse yok. | Open Subtitles | لكن لا يوجد من يعلمني, كيف أكون الآفاتار |
| Babam gitmişti. Bana bu işleri öğretecek kimse yoktu. | Open Subtitles | أبي رحل عنا، ولم أجد من يعلمني هذه الأمور |
| Sana 5 ölüm parmağını da öğretecek vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لتعليمك حركة أصابع الموت الأربعة. |
| - Sana öğretecek çok şeyi var. - Evet. | Open Subtitles | لديها الكثير من الأمور لتعليمك إياها نعم |
| Ve yaşlı Baloo sana bir ayı gibi dövüşmeyi öğretecek. | Open Subtitles | و سيعلمك باول كيف تستطيع المحاربة مثل الدببة |
| İdare edecek kadar, bu hayvanlara öğretecek kadar. | Open Subtitles | بما فيه الكفاية لعبور أو تعليم هؤلاء الحيوانات |
| Fark ettim ki üniversiteye gitmeden önce sana öğretecek çok şeyim var. | Open Subtitles | أدركت للتو أن أمامي الكثير لأعلمك إيها قبل أن أذهب للجامعة |
| Hayır! Bak, 48 saatim var. Karate öğretecek misin öğretmeyecek misin? | Open Subtitles | لا, اسمع لدي 48 ساعه,ستعلمني الكاراتيه ام ماذا |
| Yani, sana işini öğretecek değilim... ama borulara bakmadın bile. | Open Subtitles | حتىإنك.. حسناً ، أنا لا أحاول تعليمك مهنتك لكنك لم تلق حتى نظرة على الأنابيب |
| Ona gerçekten önemli şeyleri kim öğretecek? | Open Subtitles | لكن الذي سيعلمه الأمور المهمة جدا؟ |
| Sadece sana gezgin büyüsünü yapmayı öğretecek birine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | وجدنا للتوّ أحدًا سيعلّمك تنفيذ تعويذة الساكنة. |
| Bu yaşımda sana yeni şeyler öğretecek değilim. | Open Subtitles | لا أريدكِ أن تعلميني أشياء جديدة في عمري هذا |
| Annen bana kek yapmayı öğretecek. | Open Subtitles | أمك قالت بأنها ستعلمنى كيف أخبز فطيرة |
| Selam, bu gece bize Sufi maneviyatını öğretecek bir uzman var. | Open Subtitles | هناك متخصص روحاني صوفي سيعلمنا الحديث الليلة |
| Yaşamındaki alkollü şehvet sırrını bana öğretecek misin? | Open Subtitles | هل ستقوم بتعليمي سرك في تسميم ماتبقى من الحياة ؟ |
| Eğer türümüzün tek örneğiysek, bize normal olmayı kim öğretecek? | Open Subtitles | من يعلمنا أن نكون طبيعيين بينما نكون فريدين من نوعنا؟ |