"öğretmek" - Traduction Turc en Arabe

    • التدريس
        
    • التعليم
        
    • لتعليم
        
    • تدريس
        
    • أعلمك
        
    • تعليمك
        
    • تعليمي
        
    • تعليمه
        
    • تعليمهم
        
    • تعلمني
        
    • أعلّم
        
    • لأعلمك
        
    • تعليم
        
    • يعلمك
        
    • يعلمني
        
    Her ne kadar o zaman farkında olmasam da Öğretmek tam bana göreydi. Open Subtitles وعلى الرغم من أنني كنت على علم ان التدريس لايناسبنى في ذلك الوقت.
    Eğitimin tek amacı, insanlara bir şeyler Öğretmek. TED بيت القصيد من التعليم هو جعل الناس تتعلم.
    Berkeley'deki meslektaşım Pieter Abbeel, robotlara örnek üzerinden Öğretmek için yeni teknikler geliştirdi. TED من جامعة بيركلي، قام بتطوير مجموعة جديدة من التقنيات لتعليم الروبوتات من مثال.
    Birincisi: Ameliyat yapmayı Öğretmek ve ameliyat yapmak gerçekten zordur. TED اولاً: إن تدريس الجراحة والقيام بها امرين من الصعب جدًا القيام بهما.
    Neredeyse çarpıyordun, Sana uçmayı Öğretmek için kapattım. Open Subtitles أنت من كان على وشك أن يسقطها. أنا أغلقتها فقط كي أعلمك كيف تحلق بها.
    Yarın mahkemede sana tevazu ile ilgili birkaç şey Öğretmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أتطلع لرؤيتك في المحكمة غداً و تعليمك شيء أو أثنان عن التواضع
    Gerçekten Öğretmek isteyen bir yer buldum ve ben öğrenmek istiyorum. Open Subtitles وجدت مكانا يرغب فعلا في تعليمي وأنا أريد بالفعل التعلم فيه
    PM: Pekala. Şimdi yapacağımız şey Milo'ya taş sektirmeyi Öğretmek. TED بيتر مولينكس : حسنا ان الذي سنقوم به الان هو تعليمه كيفية تعويم الحصى
    Çocukla konuşmak ve çocuğu dinlemek, onlara sıcak şekilde yanıt vermek, onlara rakamları ve harfleri Öğretmek, onları gezintiye çıkarmak, TED التحدث والإستماع للطفل، التجاوب معه بشكل ودي، تعليمهم الحروف والأرقام، أخذهم في الرحلات والزيارات.
    Tamam, ama ben kazanırsam bana bu oyunu Öğretmek zorundasın. Open Subtitles -حسناً ، لكن إن فزت ، فعليك أن تعلمني اللعبة
    ve buradaki öğretmenler, ders vermiş bütün kişiler, bunu biliyorsunuz. Öğretmek aslında fikirler arasındaki bağlantılardır. TED والناس الذين هم معلمون هناك، أي شخص قام بالتدريس، يعرف هذا. إنه ربط بين الأفكار بأن التدريس هو عن كل شئ.
    Öğretmek asla öğretemeyeceğin bir şey. Open Subtitles التدريس لا يُدَرَّس عل أية حال وينفّس عن غضبه فى تلك المقالات النقدية
    Kabul ediyorlar ki eğer Öğretmek için mükemmel insanlar seçmezsen ve onlara sürekli destek ve mesleki gelişim sağlamazsan eğitimi geliştiremezsin. TED يدركون أنه لا يمكن تحسين التعليم إن لم تختر أشخاصا رائعين للتعليم وإن لم تواصل وباستمرار تقديم الدعم والتطوير المهني لهم.
    Askeri kuralları ve terimleri kurtçuğa Öğretmek için gönüllüyüm, komutanım. Open Subtitles سيدتى, أنا المجنده المتطوعه لتعليم هذه الحقيره القواعد والمصطلحات العسكريه
    Tiyatro Öğretmek, tiyatrocu olmak istemiyorum. TED لا أرغبُ في تدريس الدراما، أريدُ ان أكون كاتبة مسرح.
    -Ben fizyoterapistinizim. İlk görevim size yutmayı Öğretmek. Open Subtitles أنا معالجتك البدنية أولويتي أن أعلمك أن تبلع
    Şimdi, Carson City'e gitmeden önce, sana bazı şeyler Öğretmek istiyorum. Gel hadi. Open Subtitles الآن,قبل أن نذهب الى مدينة كارسون أريد تعليمك بعض الأمور.
    Eğer ailemden birisi bana araba kullanmayı Öğretmek yerine başka bir şey için evden çıktığında kumbaraya beş kuruş atsaydım şimdiye... Open Subtitles لو كان لدي قرش عن كل مره تهرب فيها والدي بدلا من تعليمي القيادة كنت سأكون فتاة صغيرة غنيه
    Yok. Öğrenmek istemiyor, ben de Öğretmek istemiyorum. Open Subtitles لا ،إنه لا يريد التعلم وأنا لا أريد تعليمه
    Onlar ölü! Onlar ölü lan! Ölülere numara mı Öğretmek istiyorsunuz? Open Subtitles إنهم أموات ملاعين وتريدون تعليمهم الخدع ؟
    Eğer bana Öğretmek istemiyorsa, ben de kendim öğrenirim. Open Subtitles , لو أنها لن تعلمني فسوف أعلم نفسي
    Ben burada Binbaşı Carter'a reaktörü Öğretmek için bulunuyorum. Open Subtitles أنا هنا لكي أعلّم الميجور كارتر حول المفاعل
    Burada olmana sevindim. Sana rugby nasıl oynanır Öğretmek güzel olacak. Open Subtitles سعيد لأنك هنا لأعلمك كيف تلعب لعبة الركبي
    Çünkü ilk safha temel olarak köpeğe insan dilini Öğretmek. TED لأن المرحلة الأولي أساساً هي تعليم الكلب الإنجليزية كلغة ثانية.
    Seni itip kakmak, birşeyler Öğretmek bana düşecek. Open Subtitles صفعك حول، تحصل عليك في الشكل، يعلمك أشياء.
    Büyükbabam onlar onu götürmeden önce bana Öğretmek için yıllarını harcadı. Open Subtitles جدي أمضى سنوات يعلمني عن هذا , قبل ان يقوموا بأخذه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus