Gösterişli tango adımlarını ve hangi şarabın hangi balıkla gittiğini öğrettiği gibi. | Open Subtitles | كما علمتني أنوع النيذ الذي يلائم الأطباق المختلفة. |
Beni ilgilendiren insan hayatı. Rahibelerin bana öğrettiği gibi. | Open Subtitles | أقلق على حياة الناس تماماَ كما علمتني الراهبات |
Tıpkı babamın bana öğrettiği gibi. | Open Subtitles | والقبضة ضد القبضة تماماً كما علمني أبي أن أفعل |
Ama orada uzaklaştım, aynen hapishane danışmanımın öğrettiği gibi. Robyn geçen gün beni aradı, akşam 10:00'da benimle tiyatroda buluşmak istedi. | Open Subtitles | لكنني ابتعدت , كما علمني مستشار السجن الخاص بي لقد قامت روبين بالاتصال بي البارحة |
O zaman atalarımızın öğrettiği gibi Tanrılara soralım. | Open Subtitles | لذا، دعونا نسأل الآلهة كما علمنا أجدادنا. |
Fablın bize öğrettiği gibi rakibine karşı yarışı kaybediyor gibi gözükebilir. | Open Subtitles | كما علمتنا الخرافات ربما يبدو انه يخسر فى السباق المتسابقين |
Ona iyi öğret Willie'nin sana öğrettiği gibi. | Open Subtitles | علمه جيدا (كما علمك (ويلي هاريس |
Ancak annemin bana öğrettiği gibi etiketine ismimi yazmıştım. | Open Subtitles | باستثناء اني كتبت اسمي على الملصق الخلفي كما علمتني امي |
Bu nedenle sana karşı açık sözlü ve cesur olmak yerine annemin öğrettiği gibi cici bir kız olmaya ve yemeğimi zıkkımlanıp vaktimi doldurmaya bakıyorum. | Open Subtitles | فبدلاً من أن أصرّح برأيي بدلاً من أن أكون الفتاة الشجاعة الجريئة كما علمتني أمي سأمضغ طعامي وأفي بوعدي |
Kan arzumun yükseldiğini hissettim. Ailemin bana öğrettiği gibi. Hiç düşünmeden onu öldürecektim. | Open Subtitles | وشعرت بشهوة الدماء، وكنت سأقتلها ... بدون تفكير كما علمتني عائلتي، لكنني |
Kan arzumun yükseldiğini hissettim. Ailemin bana öğrettiği gibi. Hiç düşünmeden onu öldürecektim. | Open Subtitles | وشعرت بشهوة الدماء، وكنت سأقتلها ... بدون تفكير كما علمتني عائلتي، لكنني |
"annemin öğrettiği gibi. | Open Subtitles | كما علمتني أمي |
Tıpkı annemin bana öğrettiği gibi. | Open Subtitles | كما علمتني أمي |
Soylu efendilerimizin öğrettiği gibi, günahlarını bağışlamalıyız. | Open Subtitles | كما علمني الكهنة يجب أن نعذر لهم آثامهم |
Babamın öğrettiği gibi avaz avaz bağırdım. | Open Subtitles | لقد صرخت بشدة كما علمني أبي |
Lionel bana öğrettiği gibi kimse ona nefreti öğretmemiş. | Open Subtitles | لأن أحداً لم يعلمه أن يكره كما علمني (ليونيل) |
Babamın bana öğrettiği gibi. | Open Subtitles | كما علمني والدي |
- O zaman İsa'nın bize öğrettiği gibi inancı yayarsın. | Open Subtitles | ثم سوف تبشير ونشر كلمة كما علمنا يسوع. حسنا، نعم، كل الحق. |
Zhou Dükünün bize öğrettiği gibi... | Open Subtitles | كما علمنا دوق زهاو |
Lilith'in peşinden bildiğimiz yoldan gideceğiz. Aynı babamızın öğrettiği gibi. | Open Subtitles | ونلاحق(ليليث)بطريقتنا, كما علمنا والدنا |
Savaşacağım. Annemin bize öğrettiği gibi. | Open Subtitles | سأقاتل تماما كما علمتنا |
Aynen Mozzie'nin sana öğrettiği gibi. | Open Subtitles | كما علمك (موزي) |