Ekranın öbür tarafında, her şey çok daha kolay görünüyordu. | Open Subtitles | في الجانب الآخر من هذه الشاشة يبدو الأمر بسيط للغاية |
Ekranın öbür tarafında, her şey çok daha kolay görünüyordu. | Open Subtitles | في الجانب الآخر من هذه الشاشة يبدو الأمر بسيط للغاية |
SAdece benim için hazır olana kadar, Çitlerin öbür tarafında kal. | Open Subtitles | ابق على الجانب الآخر من السور حتى تكونَ مستعدًا من أجلي |
Bilgisayar hiper uzaydan gezegenin öbür tarafında çıktığımızı doğruluyor. | Open Subtitles | الحاسوب يؤكد أننا خرجنا من الفضاء الفوقي على الجهة الأخرى من الكوكب |
Şatonun öbür tarafında telsiz odası var. | Open Subtitles | ان فرقة عسكرية تهاجمهم وفي الجانب الاخر من القلعة هنا توجد غرفة الراديو |
- Stavely nerede? - Albuquerque'nın 60 mil öbür tarafında. | Open Subtitles | على بعد ستون ميلا على الجانب الاخر من البوكركى |
Bildiğimiz uzayın öbür tarafında. | Open Subtitles | إنه على الجانبِ الآخرِ للكونِ المعروفِ لنا |
Annem de kurduğu tuzaklara fıstık ezmesi koyar sincapları yakalar ve çocukları ısırmasın diye onları nehrin öbür tarafında serbest bırakırdı. | Open Subtitles | لذلك، فأمي إعتادت تنصب فخاخاً بواسطة زبدة الفول السوداني و تقبض على السناجب و تطلق سراحهم بالجانب الآخر من النهر |
Bunu kim yatıysa o duvarın öbür tarafında ne olduğunu tam olarak biliyormuş. | Open Subtitles | أياً كان من أطلقها كان يعلم ماذا يوجد على الجانب الآخر من الجدار |
yeni bir bina inşaatı vardı yolun öbür tarafında, tam bizim otelin karşısında | TED | وكان هناك مبنى جديد يتم بناءه، كان يتم بناءه على الجانب الآخر من الفندق. |
Muhteşem. Dünyanın öbür tarafında olduğuma inanamıyordum. | TED | مدهشة. لم أستطع أن أصدق أنني كنت على الجانب الآخر من العالم. |
Ayın öbür tarafında ne olduğunu merak ettiğinde orda cennetin olabileceğinden hiç bahsetti mi,... ..yoksa yıldızlar, aylar, galaksiler ve evrensel tozlardan başka birşey olmadığını mı söyledi? | Open Subtitles | و حين تسائل عما يوجد فى الجانب الآخر من القمر هل ذكر أن الجنة محتمل أن تكون هناك ؟ هل ذكر ذلك ؟ |
Bir sahil var ama herhâlde adanın öbür tarafında kalıyor. | Open Subtitles | هناك شاطئ كهذا يجب أن يكون على الجانب الآخر من الجزيرة. |
Buranın 90 metre ilerisinde... taşıma kayışının öbür tarafında. | Open Subtitles | وأقتل القناص إنه على بعد مئة ياردة إلى الشمال من هنا في الجهة الأخرى من الممر |
Eric Johanson: Burada sahnenin öbür tarafında bir haznemiz var. | TED | إريك جونسون: ما لدينا هنا هو حوض في الناحية الأخرى من المنصة. |
Bak, bütün gün hemen dışarıda olacağım, duvarın hemen öbür tarafında. | Open Subtitles | أسمعيني ، أنا سأكون في الخارج طوال هذا اليوم تماماً في الجهه المقابلة من هذا الجدار |
Lütfen kasanın öbür tarafında kalın. | Open Subtitles | لو سمحتى إبقى فى الجانب الأخر من الطاولة |
O kasabanın öbür tarafında yaşıyor. | Open Subtitles | انه يعيش بعيداً على أطراف المدينه |