Tüm bunların ödemesi için farklı hesaplar kullanmış olabilirler ama ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنظري، ربما يستخدمون حسابات مُختلفة لدفع ثمن هذهِ الأشياء لكن لا اعتقد ذلك |
Yasaya göre çıkış bildirimi öncesi kiracıya kirayı ödemesi için beş gün verilmeli. | Open Subtitles | يقول الدستور أن إخطار تبرءة الذمة يمنح المستأجر خمس أيام عمل لدفع المبلغ المستحق |
Ailelerinin vergi borçlarını... ödemesi için Yahudi kızların köle olduğu yer. | Open Subtitles | حيث يتم استرقاق بنات اليهودية ... لدفع الديون الضريبية أسرهم. |
Çeteye borcunu ödemesi için mücevherlere ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه بحاجة للمجوهرات ليسدد ديون العصابه. |
Belli ki, Velour'un Caruso'ya olan borcunu ödemesi için bir kaç şovdan fazla çalışması gerekiyordu. | Open Subtitles | يبدو أنّه كان سيتطلبه أكثر من عرضين خاصين ليسدد (فيلور) دينه لـ(كاروسو). |
Ona borcunu ödemesi için tüm yolları bulmaya razıyım. | Open Subtitles | أستطيع دائما العثور على طرق أخرى له لتسديد دينيه |
Kira ödemesi için bir ihtarname daha. | Open Subtitles | إنه طلب آخر لدفع الإيجار |
Spor salonu ödemesi için. | Open Subtitles | لدفع ثمن الجمنازيوم. |
Gerçek şu ki; bu işe Josh'un üniversite ödemesi için dahil oldum. | Open Subtitles | الحقيقة، دخلتُ في هذا لأساعد (جاش) لدفع تكاليف الكلية. |
Her biri bir armonika dersi ödemesi için ve Ann bunu yine inkâr etti. | Open Subtitles | كل منها لدفع أحد دروس التعليم ومرة أخرى أنكرتها (آن) |
Ona para ödemesi için onu bu tabloları almaya zorlamıştır. | Open Subtitles | لابد أنها تريد بيعها لتسديد الديون |
Borcunu ödemesi için çalışması lazım. | Open Subtitles | لابد انه يعمل فقط لتسديد ديونه |