Ve bu ödenmesi gereken çok büyük bir bedel. Size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | وهذا ثمن لا استطيع دفعه لا اعرف كيف يمكنني أن اشكرك |
Onu diz kapağından vur. Borcun ödenmesi lazım. | Open Subtitles | اطلق عليه في ركبته هذا هو الدين الذي يجب عليه دفعه |
En çok istenilen şeyin, ödenmesi gereken bir bedeli var. | Open Subtitles | بأنّ هناك ثمن يجب دفعه للشيء الذي نريده بشدة. |
Çok dansçı bağlı gelmesin, bunlar ödenmesi için iyi olması gereklidir. | Open Subtitles | ايها السيدات ، لا تحصلوا علي اموال الراقصين يُدفع لهم ليظهروا بشكل جيد |
Tanrının kutsal kitapta söylediklerine bakarsak... günahlar için ödenmesi gereken bir bedel olduğundan... emin olabilirsiniz ve o bedel ödenecektir... | Open Subtitles | ،إذا نظرنا إلى كلام الرب ... في سفر الرؤيا ... فحتماً ثمة ثمن ندفعه لقاء النعم، وذلك الثمن ... سوف يُدفع إن لم |
En çok istediğimiz şey için sonunda bir bedel ödenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لكل ما نريده بشده هناك ثمن ندفعه في النهاية |
Kontrol dışı, süper partiler için ödenmesi gereken bir bedel diyelim. | Open Subtitles | للأسف هناك ثمن يجب أن ندفعه للخروج عن السيطرة في حفلتنا المُذهلة |
Bunun cezasını ödüyor ama asalet bu dünyada ödenmesi gereken en son şeydir. | Open Subtitles | لذا يدفع العقوبة الذي النبلاء يجب أن يدفعوا في هذا العالم: |
Bu 150 milyon dolarlık tazminat ödenmesi lazım demek. | Open Subtitles | ذلك مبلغ 150 مليون دولار يجب دفعه |
Fakat her şeyde olduğu gibi böyle bir geçiş için de ödenmesi gereken bir bedel var. | Open Subtitles | ...الآن، هناك ثمن يتحتم دفعه لاجتياز مثل هذا الطريق كما هو الحال مع كل الأمور |
"Bölünme ve tecritte ödenmesi gereken bir bedel vardır. | Open Subtitles | "هناك ثمن يجب دفعه نتيجة الإنقسام والعزلة |
Navin Rai bir beyefendi olmasına rağmen... Öyle olsa bile... borcun en kısa sürede ödenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | فان الدين يجب دفعه بأسرع وقت |
Kurtulmuştuk ama ödenmesi gereken bir bedel vardı. | Open Subtitles | لاكن ثمناً ما كان يجب دفعه |
Bunun için ödenmesi gereken bir bedel vardı Oliver. | Open Subtitles | ثمّة ثمن يتحتّم دفعه لقاء ذلك يا (أوليفر). |
Dünyayı kurtarmak için, bir hayatın feda edilmesi ödenmesi gereken bir bedel. | Open Subtitles | لإنقاذ الأرض... كلفة حياة واحدة... هو الثمن الذي يجب أن يُدفع |
Her zaman bir karşılık, ödenmesi gereken bir bedel var. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}هنالك عقبة دائماً وثمن يجب أنْ يُدفع |
Buna kıyasla tüm yokoluş ödenmesi gereken küçük bir bedel-- | Open Subtitles | ما الإبادة التامة إلا ثمن زهيد ندفعه مقارنةً بـ... |
Carini semtindeki esnaflar koruma için ödenmesi gerekenden daha fazla para ödemek istiyorlar. | Open Subtitles | أصحاب المتاجر في حيّ كاريني يريدون ان يدفعوا مال أكثر للحماية أكثر من المفترض أن يكون |
Oyunculara para ödenmesi lazım. Gösteri emri verildi. | Open Subtitles | الممثلون يجب أن يدفعوا المسرحية طلبت |