Dahi matematikçi Öklid sayesinde biliyoruz ki sonsuz sayıda asal sayı vardır. | TED | ونحن نعلم أن هناك عدد لا نهائي من الإعداد الأولية سبب ذلك عالم الرياضيات الرائع إقليدس. |
Neyse ki M.Ö. 300 yılı civarında Öklid'in sonsuz sayıda asal sayı olduğunu kanıtladığını hatırlıyordur. | TED | لحسن الحظ ، تذكر أنه وفي حوالي السنة 300 قبل الميلاد ، أثبت إقليدس أن هناك عدداً لانهائياً من الأعداد الأولية. |
Öklid, geometri yönergelerini 2.300 yıl boyunca kullanılan bir ders kitabında ileri sürdü. | Open Subtitles | نشر "إقليدس مبادئ الهندسة في الكتاب الذي ظَلَّ مُستخدماً لألفين و ثلاثمائة سنة. |
Öklid, tek başına etkileyici bir eser olan "Öğeler"in yazarı olarak bilinir. | TED | عُرف اقليدس كمؤلِّف العمل المتفرِّد المؤثِّر المعروف بـ: العناصر أتعتقد أنّ كتاب الرياضيّات طويل ؟ |
Öklid "Öğeler"de Pisagor, Eudoxus, Hipokrat gibi kendisinden önceki birçok matematikçinin yaptıklarını ekleyip düzenlemiştir. | TED | في كتاب العناصر، نظّم اقليدس وزوّد عمل العديد من الرياضيين الذين أتو قبله، كفيثاغورث، واكسودس، وأبقراط، وآخرون |
Calderon bize bir Öklid haritası verdi. | Open Subtitles | قدم كالديرون لنا هذه الخريطة من أحد إقليدس. |
Böylece Öklid'in durumu daha kritik görünecek. | Open Subtitles | ذلك الوضع في أحد إقليدس يبدو أكثر أهمية. |
Hepimiz Öklid'e dönmenin tehlikelerini biliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعلم جميعا مدى خطورة هو أن أعود إلى واحد إقليدس. |
Hilbert matematiğin tümünü aksiyomlarla tanımlamaya çalıştı, Öklid'in geometriyle yaptığı gibi. | TED | حاول هيلبرت أن يضع مسلّمات لكل علوم الرياضيات، كما فعل "إقليدس" مع الهندسة. |
Demek mühendissin. O halde Öklid aksiyomlarını ve bağıntılarını bilirsin. | Open Subtitles | أنت مهندس عليك أن تعرف بديهيات (إقليدس) و المفاهيم المشتركة |
Ben okullu sayılmam ama Öklid'i ödünç aldığım eski bir kitapta okumuştum. | Open Subtitles | لم أحصل على تعليم كثير (لكنني قرأت (إقليدس في كتاب قديم أستعرته |
Öklid şebekenin tam merkezinde. | Open Subtitles | احد إقليدس في وسط من هذه الشبكة. |
Öklid'e kadar dört saat yolumuz var. | Open Subtitles | لدينا أربع ساعات للوصول الى احد إقليدس. |
Öklid, güçlü bir şekilde Humanich ordusu tarafından koruma altında. | Open Subtitles | الآن تحت حراسة مشددة واحدة إقليدس من قبل جيش من Humanichs. |
Öklid'in de dediği gibi, kolum ağırlığı taşıyabiliyor. | Open Subtitles | إذا، كما يقول (إقليدس)، جدران يدي تتحمل الوزن |
Öklid'in de dediği gibi, kolum ağırlığı taşıyabiliyor. | Open Subtitles | إذا، كما يقول (إقليدس)، جدران يدي تتحمل الوزن |
Öklid'in postulatını yazarken bu farklı geometrilerin varlığını sezip sezmediği ise büyük sırdır. | TED | اللغز الكبير فيما إذا كان لدى اقليدس أيّ معرفةٍ حول وجود هذه الهندسات المختلفة عندما كتب مُسلَّمته الغامضة. |
Öklid hepsini, tanımlar, ortak kavramlar ve kendisine ait 5 ünlü postulattan oluşan mantıksal bir ispat sistemi olarak düzenlemiştir. | TED | وضع اقليدس كُلَّ شيءٍ كنظام برهانٍ منطقيٍّ مبنيٍّ من مجموعةٍ من التعاريف، والمفاهيم العامّة، ومُسلَّماته الخمس المشهورة |
Öklid geometrisinde 23 tane aksiyom var. | Open Subtitles | يوجد 23 نظرية علمية فى هندسة اقليدس |
Öklid sürümünde şöyle deniyor: "Bir doğru diğer iki doğruyu keserse ki bu durumda kesenin aynı tarafındaki iç açıların toplamı iki dik açının toplamından az olur, o hâlde doğrular nihayette kesişirler ve dolayısıyla paralel olmazlar." | TED | تنُصُّ صيغة اقليدس أنّه: "إذا سقط مستقيمٌ على مستقيمين آخرين بحيث يكون قياس الزاويتين الداخليتين على نفس الجانب العرضي كلاهما أقلُّ من زاويةٍ قائمة، فإنّ الخطوط تتقاطع في نهاية المطاف على ذلك الجانب، وبالتالي لا تكون متوازية" |