"öksürdü" - Traduction Turc en Arabe

• سعل
• يسعل
• سعلت

Göğsünde bulunan solunum organı ağzına geldikten sonra öksürdü.
لقد سعل بعدما أصبح عضو التنفس الموجود فى صدره داخل فمة

öksürdü. Neredeyse hepimizi öldürtecekti.
لقد سعل و كاد يتسبب في موتنا جميعا

İkincisi, filmde gördüğüm adama herkes iyi davranıyordu ve sonra öksürdü ve öldü.
2_مره شاهدت فيلم حيث كان الجميع يخادعون هذا الرجل بلطف زائد و سعل ثم بعد ذلك مات

Babam bütün gece öksürdü.
أبي كان يسعل طوال الليل

Enfekteli kanını Cameron'un gözlerine ve ağzına öksürdü... İlginç olan bu mu?
(يسعل دماء ملوثة بعيني (كاميرون و فمها، تسمي هذا شيقاً؟

Tedavilerin bir işe yaramadı. Kan öksürdü.
علاجاتك لها لا جدوى منها سعلت دماءً

İki yıl boyunca üzerinde çalıştıktan sonra hikaye bir gün öksürdü, kustu ve öldü.
...قضيت عامين أحاول خلق حياة فيه و ذات يوم ، سعل و لفظ أنفاسه

Sanırım öksürdü.
أعتقد أنه سعل فقط

Çocuk öksürdü.
سعل.

Paco, öksürdü mü yoksa?
هل سعل ؟

- öksürdü.
-لقد سعل

- öksürdü.
-لقد سعل !

Doktor bey, bu kadar erken aradığım için özür dilerim ama Danny tüm gece öksürdü.
"أعتذر عن الاتصال مبكرًا يا دكتور، لكن (داني) كان يسعل طوال الليل."

İmparatorluk elçisi üzücü haberi getirdiğinde Prenses Jiacheng kan öksürdü incilerini ve yeşim taşlarını yere fırlattı.
عندما جاء الرسول الامبراطوري بهذا الخبر المحزن، الأميرة (جياتشينق) سعلت دماً وألقت بمجهوراتها وأحجارها