Kuğunun, ömrü boyunca sadece bir defa ölümünden hemen önce öttüğünü söylerler. | Open Subtitles | يُقال أنّ البجعة لا تغنّي إلاّ مرة واحدة قبل أن تموت |
Bu Charlotte'ın ölümünden hemen önce. | Open Subtitles | هذا قبل أن تموت شارلوت. |
Parmakların durumu, ölümünden hemen önce yedirildiklerini gösteriyor. | Open Subtitles | الظروف تشير الى انها أُطعمت الاصابع قبل وفاتها |
ölümünden hemen önce senin otomobiline binerken görülmüş. | Open Subtitles | ومن ثمّ قبل وفاتها شوهدت تدخل إلى سيّارتك |
Sizi ve Anabelle'yi ölümünden hemen önce gemiye girerken gören bir tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا شاهدة رأتكما أنتِ و(آنابيل) تدخلان إلى السفينة قبل وفاتها. |
Hodgins onu tanıyordu. ölümünden hemen önce konuşuyorlardı. | Open Subtitles | كان (هودجينز) يعرفها، تحدثا قبل وفاتها بقليل. |