Birkaç yıl önce ölümcül bir silahla saldırdığı için şehir dışında görev yapmış. | Open Subtitles | قد قبض عليه لبعض الوقت في شمال الولايه بتهمة الإعتداء بسلاح قاتل قبل بضع سنوات |
Cinayetle suçlanıyorsun ve ölümcül bir silahla saldırmak. | Open Subtitles | يتهموك بجناية واعتداء بسلاح قاتل. |
Elsa, ölümcül bir silahla polisi öldürmeye teşebbüs ettiğini itiraf ettin. | Open Subtitles | (إلسا) ، لقد إعترفتِ بالإعتداء بسلاح قاتل على شرطي |
Saldırı, adam dövme, yaralama, ölümcül bir silahla saldırı. | Open Subtitles | والهجوم بسلاح مميت ومحاولةواحدةللإغتصاب. |
Araba çalma, tutuklamaya karşı çıkma, ölümcül bir silahla saldırı. | Open Subtitles | سرقة سيارات مُقَاوَمَة توقيفِ... هجوم بسلاح مميت. |
Daha ölümcül bir silahla saldırı da var. | Open Subtitles | بغض النظر عن الإعتداء بإستخدام سلاح قاتل |
Aslında, babam bu durumda saldırıdan fazlasıyla suçlanırdı büyük ihtimalle ölümcül bir silahla adam yaralamakla. | Open Subtitles | في الواقع ، أبي سيتهم بأكثر من إعتداء على ذلك ربما ستتفاقم التهمة مع سلاح قاتل |
Seni ölümcül bir silahla saldırmaktan tutukluyoruz. | Open Subtitles | سوف نتهمك باعتداء بسلاح قاتل |
ölümcül bir silahla saldırı. | Open Subtitles | لأنك قمت بهجوم بسلاح قاتل |
ölümcül bir silahla saldırı. | Open Subtitles | هجوم بسلاح قاتل. |
ölümcül bir silahla saldırı. | Open Subtitles | الاعتداء بسلاح قاتل |
ölümcül bir silahla suikast. Gir ve çık. | Open Subtitles | هجوم بسلاح مميت ينكسر ويدخل |
Allenwood ıslah evinde iki sene ölümcül bir silahla saldırı suçundan mahkumiyet yemişsin. | Open Subtitles | عامان داخل حجز (آلينوود) للأحداث إدانة بالهجوم بسلاح مميت |