Ölünün arkasından konuşmak olmaz ama bu karı iyice başa bela olmaya başladı. | Open Subtitles | ،أكره التحدث بسوء عن الموتى ولكن هذا يتحوّل إلى .ألم حقيقي في مؤخرتي |
Benim tek gördüğüm aile ağacımızda bir sürü Ölünün olduğu. | Open Subtitles | كل ما أراه في شجرة عائلتنا هو الكثير من الموتى |
Dokuz milyon Ölünün ruhları için burası bir uğrak yeri oldu. | Open Subtitles | تلك الأرض يسكنها تسعة ملايين من الموتى. |
Yemek yemene ya da temizlenmene izin verilmiyor, ...aynalar örtülüyor ve Ölünün eşyaları yakılıyor. | Open Subtitles | ليس مسموح لك بالأكل أو الإستحمام المرايا غُطيت وأغراض الرجل الميت أُحرقت |
Yeni bir Ölünün, epifiz ve hipofiz bezlerine uzun mesafeli elektrotlar giriyor. | Open Subtitles | صعق الأقطاب الكهربائية البعيدة المسافة إلى الغدد النخامية الميتة أخيراً |
Dikkat ettim de, ayak izleri size ait Ölünün çevresindeki kanda. | Open Subtitles | لاحظت على ما أظن .. وجود أثار لأقدامك هنا في الدمّ حول الميّت |
Ölünün yanıbaşına o korkunç harfleri yazmak yoktu artık. | Open Subtitles | لا مزيد من كتابة تلك الرسائل الصعبة جداً إلى أقارب الموتى |
Ama Ölünün arkasından konuşmadan bunu anlatamam. | Open Subtitles | ولكنني لا أستطيع القول لكي لا أؤذي الموتى |
Hatırlıyorsa "Şanlı Ölünün Nesli" hakkında... kendisiyle konuşmak isterim. | Open Subtitles | إن كان يتذكر أود أن يأتي ليتحدث إلى المتحدرين من الموتى العظماء |
Evet, daha çok yürüyen Ölünün nesli gibi. | Open Subtitles | اكثر من السلالات من الموتى الأحياء هؤلاء |
Ölünün arkasından konuşmamam öğretildi. | Open Subtitles | تربّيتُ على عدم التحدّث بسوء تجاه الموتى |
Buradaki düşünce Ölünün yaşayanlardaki hayatın peşinde olduğu ve yaşamlarını zayıflattığıdır. | Open Subtitles | إن الفرضية كانت بأن الموتى ينشدون الحياة من الأحياء ويمتصوا الحياة منهم |
Ölünün arkasından konuşmayız da özellikle de katili bizsek. | Open Subtitles | ونحن لا نٌحدث مرض الموتى, خصوصاً الذين قتلناهم. |
Ölünün arkasından konuşmayalım, Gabriel. | Open Subtitles | دعونآ لانتطآول بالحديث عن الموتى , غآبرييـل |
Ölünün görüntülenmesi konusunda hassaslar. | Open Subtitles | الشيء الحسّاس بالنّسبة لهم يتعلّق بحُرمة تصوير الموتى |
Ölünün arkasından konuşmak istemem ama tam bir kaltaktı. | Open Subtitles | ،لست أتكلم بسوء عن الموتى لكنها نوعاً ما حقيرة صغيرة ذات انتقاد جارح |
Ölünün arkasından konuşulmaz ama o adam için söyleyebileceğim iyi bir şey yok. | Open Subtitles | أعلم أنه لا يجب عليك قول هذه الأشياء عن الأشخاص الموتى لكن ليس لدي شيئٌ جيد لأخبرك عن ذلك الرجل |
Ölünün yanında tıkınmak gibi iptidai ritüeller hep ilgimi çekmiştir. | Open Subtitles | لطالما كنت أهتم بالشعائر البدائية مثل... دفن الموتى |
Ölünün arkasından konuşulmaz. | Open Subtitles | لا تتحدث عن أمراض الموتى أبداً |
Ölünün mezardan çıkıp herkesi öldürmesi. | Open Subtitles | الرجل الميت يرتفع من القبر، تمزيق الناس بعضهم عن بعض. |
Kutsallığın bir simgesi olarak Tanrı bazen Ölünün bedenine hoş bir koku verir. | Open Subtitles | كعلامة على الحُرمة في بعض الأحيان يُظهِر الله رائحة عطر جميلة على الجثة الميتة |
Ölünün etini satmak ile etin ölüsüyle uğraşmak... arasında çok ufak bir fark var. | Open Subtitles | إنّها خطوة صغيرة جداً بين بيع اللحم الميّت وتكوين اللحم الميّت |
Neyse, Ölünün arkasından kötü şeyler söylemeyelim. | Open Subtitles | حَسناً،مش هيجدي للكَلام عن مرضِ المَوتى. |