Bir oğul genç bir kadını öldüresiye dövüyor diğeri ölü hayvanlarla oynuyor. | Open Subtitles | أبن واحد يضرب سيدة حتى الموت و الأخر يلعب مع الحيوانات الميتة |
Sonra da kendini öldüresiye dövdü, öyle mi? Buna hiç bir dayanağın yok. | Open Subtitles | و هل قام بعدها بضرب نفسه حتى الموت , على ما أفترض ؟ |
Dün gece bir adamı elleriyle öldüresiye döverken, o yüzük parmağında takılıydı. | Open Subtitles | ذلك الخاتم كان في قبضته عندما ضرب رجلا حتى الموت بواسطته,البارحة فقط |
Ezilmiş veya öldüresiye dövülmüş. Göçmenlerin gitmesiyle aynı zamanda sayılır. | Open Subtitles | تمّ دهسه وضُرب حتّى الموت بنفس الوقت الذي غادر فيه مُهاجريك تقريباً |
Okuldan atılmasam bile annem beni büyük bir ihtimal öldüresiye döver. | Open Subtitles | لا بد ان تضربني أمي حتي الموت قبل أن أطرد من المدرسة حتى. |
Senden 20 kilogram daha hafif olan Calvin McGee'yi öldüresiye döverek. | Open Subtitles | ضربت كالفين ماكجي حتى الموت انهُ وزنهُ 50 باوند أخف منك |
Ve problemleri de bizim onları öldüresiye yememiz. | TED | وهنا تكمن مشكلتها ، فإننا نأكلها حتى الموت |
Başarısız olduklarında, karıma ve küçük oğluma, öldüresiye işkence yaptılar. | Open Subtitles | عندما فشلوا عذبوا زوجتي وإبنى الشاب حتى الموت |
O zaman ya o, ya da şuradaki diğer insan azmanı beni öldüresiye dövüp kendimizi savunduk diyebilirler. | Open Subtitles | إذاً إما هو أو وغدك الآخر الجالس هناك قد يوسعانني ضرباً حتى الموت ويدعى الدفاع عن النفس |
Sonra da öldüresiye dövmeni mi? | Open Subtitles | وبعد ذلك أخبرك بضربها حتى الموت أليس كذلك ؟ |
Seni vurmayacağım, öldüresiye dövdüreceğim. | Open Subtitles | لن أطلق النار. سيضربك هؤلاء الشبان فقط حتى الموت. |
Yapmazsan geri gelirim. Boğazını öldüresiye sıkarım. | Open Subtitles | ولاحتى رعشة بسيطة أو سأتي واخنقك حتى الموت |
öldüresiye dövdüğü adamı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكّر أنا أخبرتك عن الرجل يضرب حتى الموت تقريبا؟ |
Saldırı ve adam dövme. 93'te bir adamı bilardo sopasıyla öldüresiye dövmüş. | Open Subtitles | التعدي و الضرب, لقد كاد أن يقتل رجل حتى الموت بعصا عام 93 |
Bugün gelen ve beni ayakkabısıyla öldüresiye dövmeye çalışan kız onun telefon numarasını kimse aldı mı? | Open Subtitles | تلك الفتاة سابقاً، التي حاولت ضربي حتى الموت بحذائها هل أخذ أحد رقمها؟ |
Ve bir keresinde birlikte zaman geçirdiği bir katili kendisini tehdit eden bir mahkumu öldüresiye dövmesi için ikna etmiş. | Open Subtitles | كان مسجونا معه ان يضرب حتى الموت سجينا كان يهدد كالي |
Öyle bir savaş ki, gezegenimizi öldüresiye, yok edene kadar harap etti ve Küp, uzayın derinliklerinde kayboldu. | Open Subtitles | الحرب التي عصفت بكوكبنا الى أن استهلكته حتى الموت وفقد المكعب فى اقاصي الفضاء |
Anakarada iki hafta sonra bir bara girip 3 kişiyi öldüresiye bıçakladı. | Open Subtitles | بعد مرور أسبوعين في البر الرئيسي دخل إلى حانة ما وطعن ثلاثة أشخاص حتّى الموت |
Ama bu adamın bir suçlu olduğu birisini öldüresiye dövdüğünü aklım almıyor. | Open Subtitles | ولكني أمُر بوقتٍ شاق بالتركيز مع هذا الرجل، لإرتكابه جريمة مهنية. ومِن ثمّ يبرح ضحيته ضربًا بالهراوة حتّى الموت. |
"Terörist güvenlik güçlerince öldüresiye dövüldü." | Open Subtitles | تم ضرب الارهابي حتي الموت من قبل قوات الأمن |
Oraya geri döndüm ve o aşağılık herifi öldüresiye dövdüm. | Open Subtitles | و ثم عدت للداخل و ضربت هذا الملعون حتى كاد أن يموت |
Kendisi için çalışıyor diye bir siyah adamı öldüresiye dövmediniz mi? | Open Subtitles | وضربتم رجلاً أسود حتى أوشك على الموت لأنه حاول أن يزرع لنفسه ؟ |