| Parayı iade etmezse patronumu öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لقد هدد بقتل رئيسي إذا لم يحصل على إعادة لأمواله... |
| Hayır, puştun biri adamlarımdan birini öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | كلا أحد الفاشلين هدد بقتل أحد نوابي |
| Benden hoşlanmazdı. Beni, herkesin ortasında öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لم يكن يحبني ، لقد هدد بقتلي في مكان عام |
| Öldürdüğüm kızın babası, dün gece beni öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | ان والد الفتاة التي قتلتها هدد بقتلي بالامس |
| Kısa bir süre önce alnımın ortasına, tam buraya bir silah dayayıp beni öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | صوّب المسدس بين عينيّ، هنا تمامًا، وهدّد بقتلي. |
| Dr. Strauss öğrencisine, Carrie Cooke'un ayağını balyozla kırmayı emretti sonra da bizi öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | الطبيب (ستراوس) أمر تلميذهُ بكسر قدم (كاري كوك) بواسطة مطرقة ثقيلة ثم هدد بقتلنا |
| Rojolar, oğlu Jesus'ı öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | الروجو هددوا بقتل ابنه الصغير |
| Hussein Kamel, ayrılmaya çalıştıkları takdirde onları öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | أبقى (حسين كامل) الخبراء معاً مهدداً بقتلهم إذا حالوا المغادرة |
| - Mike, Evan'ı öldürmekle tehdit etti ve şimdi Evan ölü. | Open Subtitles | مايك هدد بقتل ايفان.والان ايفان قد مات |
| Çünkü annemi öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لأنه هدد بقتل امى |
| Bugün bir boyacıyı öldürmekle tehdit etti biliyor musun? - Cidden mi? | Open Subtitles | -أتعلم، لقد هدد بقتل الرسام اليوم؟ |
| Ailemi öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لقد هدد بقتل عائلتي |
| Daha çoğunu da öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | وقد هدد بقتل المزيد. |
| Elimde olduğunu nasıl öğrendi biliyorum ve eğer kızı geri vermezsem Mike'ı öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لا توجد لدي أدنى فكرة عن كيف عرف أنها لدي و هدد بقتل (مايك) أذا لم أقم بتسليمها |
| İş ortaklarından birisi onda olmadığına yemin etti, sonra da beni öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | أحد شركائنا، أقسم بأنه ليس بحوزتها، ثم هدد بقتلي |
| Beni öldürmekle tehdit etti. Size ihanet etmeye zorlandım. | Open Subtitles | لقد هدد بقتلي, لم يكن لدي خيار إلا بخيانتك |
| İzleri gördün, beni öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لقد رأيتِ آثار الضرب لقد هدد بقتلي |
| Adamın teki ofisime gelip beni öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | رجل جاء إلى مكتبي وهدّد بقتلي. |
| Bizi öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لقد هدد بقتلنا |
| Rojolar, oğlu Jesus'ı öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | الروجو هددوا بقتل ابنه الصغير |
| Hussein Kamel, ayrılmaya çalıştıkları takdirde onları öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | أبقى (حسين كامل) الخبراء معاً مهدداً بقتلهم إذا حالوا المغادرة |