Bir kurşun. Ama bu hainlere beni öldürmeleri için 300 fırsat verildi. | Open Subtitles | رغم حصول هؤلاء الخونة على 300 فرصة لقتلي |
Bu taraftan, Beni öldürmeleri için bir sebep vermeden bütün bu sekmeleri tutabilirim. | Open Subtitles | من هنا استطيع ان ابقي على الاشياء بوضعها السابق من دون اعطائهم سببا لقتلي |
Beni öldürmeleri için bekleyecek değildim. | Open Subtitles | لم أكن ستعمل الانتظار حول بالنسبة لهم لقتلي. |
Onu öldürmeleri için para verene kadar O kız yaşıyordu, değil mi? | Open Subtitles | كانت الفتاة حيّة إلى أن دفعت كي يقتلوها . |
Julie'yi öldürmeleri için onun kolyesini çalmış. | Open Subtitles | لقد جعلوا منه تابع لهم (وسرق عقد (جولي كي يقتلوها |
" Psikologlar hastaları düzüyor ve kocalarını öldürmeleri için onları manipüle ediyor." | Open Subtitles | الطبيب النفسي بضاجع مرضاه و يعالجهم* *لدرجة قتل أزواجهم |
" Psikologlar hastaları düzüyor ve kocalarını öldürmeleri için onları manipüle ediyor." | Open Subtitles | الطبيب النفسي بضاجع مرضاه و يعالجهم* *لدرجة قتل أزواجهم |
Bir avuç asker çıkışlı motorcuyu beni öldürmeleri için tuttun. | Open Subtitles | لقد وظفت مجموعة جنودسابقين على دراجات لقتلي |
İncinmiş gururun seni öyle kör etmiş ki... bu insanları beni öldürmeleri için evime getirmişsin. | Open Subtitles | لذا أعماك كبرياءك الجريح... لتحضر هؤلاء لمنزلي لقتلي. |
O zaman niye adamlarını beni öldürmeleri için gönderdin? | Open Subtitles | لكن لماذا أرسل رجالاً لقتلي ؟ |
Beni öldürmeleri için yalvarmıştım resmen. | Open Subtitles | لقد أردت فقط السوء لهم لقتلي |