| Şansın varken beni öldürmeliydin, kardeşim. | Open Subtitles | كان يجب أن تقتلني عندما واتتك الفرصة يا أخي |
| Şansın varken beni öldürmeliydin! | Open Subtitles | كان لابد عليك أن تقتلني عندما سنحت لك الفرصة |
| Madem kollarımda ölecektin, beni de öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب فقط ان تقتلني اذا كن ستموت بسبيي |
| Şansın varken, Onu öldürmeliydin. | Open Subtitles | يجب عليك أن تقتلها عندما تتاح لك الفرصة |
| Onu mahallede öldürmeliydin! | Open Subtitles | هل كان عليك قتل حبيبتك في حيّ الأقليات؟ يعجّ المكان بالشرطيين الآن |
| Şansın varken o şeyi öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان عليك أن تقتل ذلك الشيء حين سنحت لك الفرصة. |
| O deli kızı öldürmeliydin. | Open Subtitles | انها مجنونةُ. أنتي يَجِبُ أَنْ تَقْتلَيها. |
| Sana söyledim fırsatın varken beni öldürmeliydin. | Open Subtitles | أخبرتك، كان يجدر بك أنْ تقتلني عندما واتتك الفرصة |
| Beni o rıhtımda öldürmeliydin, Dedektif. | Open Subtitles | كان عليك أن تقتلني في ساحة الميناء تلك، أيها المحقق |
| Bence anneni öldürdüm derken açık gerçeği söylemiş oluyorum ve sadece bunun için bile beni öldürmeliydin. | Open Subtitles | أظنني أوضّح الجليّ بقولي إنّي قتلت أمك ولهذا الذنب فقط، تعيَّن أن تقتلني. |
| Elinde fırsat varken beni öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب أن تقتلني عندما سنحت لك الفرصة |
| Fırsatın varken beni öldürmeliydin. | Open Subtitles | ... كان عليك أن تقتلني . عندما واتتك الفرصة |
| Fırsatın varken beni öldürmeliydin. | Open Subtitles | يجب ان تقتلني عندما حصلت لك الفرصه |
| Beni şansın varken öldürmeliydin çünkü son şansındı ve harcadın. | Open Subtitles | كان يجب أن تقتلني عندما سنحت لك الفرصة |
| Fırsatın varken beni öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان عليك أنْ تقتلني حين واتتك الفرصة |
| Onu yıllar önce öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب أن تقتلها قبل كل تلك السنوات |
| Onu öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان يتوجب عليك أن تقتلها |
| O halde onu öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب ان تقتلها اذن |
| Fırsatın varken Jason'u öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب عليك قتل جيسون عندما حانت لك الفرصة |
| Elinde fırsat varken şu ucubeyi öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان عليك أن تقتل هذا الغريب عندما أتيحت لك الفرصة |
| Onu öldürmeliydin. | Open Subtitles | أنتي يَجِبُ أَنْ تَقْتلَيها. |
| Onu öldürmeliydin. Bunu kendine borçlusun. | Open Subtitles | لم يكن عليك قتله أنت مذنب بهذا |
| Şansın varken beni öldürmeliydin. | Open Subtitles | - و هذا حقيقة الجزء الهام أن تقتلنى عندما كانت الفرصة سانحة |
| Daha fazlasını öldürmeliydin. Hepsini öldürmeliydin. | Open Subtitles | كان من المفترض أن نقتل أكثر منهم كان من المفترض أن نقتلهم كلهم |